Bizler, eğer bulunduğumuz konumda, evde, işte, caddede, pazarda şerefli ve izzetli bir hayata talip olmak istiyorsak; izzet kendisinde olan Allah'a yolumuzu sormalıyız, O'nun izzetli elçilerine tabi olup onların rehberliklerinde bir yol takip etmeliyiz. Zaten 'bi izzeti Allah' deyip Mûsâ'nın (as) yanında ol(a)mayanlar, 'bi izzeti Firavun' diyerek onun yanında ve sihirbazlarının safında yer alacaklardır. Bugün bazı kimselerin yola çıkarken; 'bi izzeti kadın' demelerinin, bazılarının 'bi izzeti makam' demelerinin, bazılarının da 'bi izzeti para', 'bi izzeti çevre' vs demelerinin Firavunun sihirbazlarından hiçbir farkı yoktur.
Unutmayalım ki Firavun'un en büyük destekçileri sihirbazlarıydı. Acaba bugünün sihri nedir? Sihirbazları kimlerdir? Bugünün sihirbazları daha çetindir. Zira medyanın sihir gücü, sanal âlemin sihir gücü, aydınların(!) sihir gücü, topun, popun, şarkının, türkünün, arabeskin sihir gücü, paranın, pulun, sermayenin sihir gücü, sanatın ve modanın sihir güçleri bugün dünden çok daha etkilidir... Kitleler o kadar afyonlanıyorlar ki bir ömür kendilerine gelemiyorlar. Üstelik bunlar, sıradan ve kendiliğinden gelişen olaylar da değiller. Her birinin ardında Firavunlar var, Mele' grupları var. Evet, hepsi toplanıp Firavun sisteminin devamı için mücadele veriyorlar. Allah ile ilahlık yarışına giriyorlar. Allah'ın elçisini (sav), Kızıl denizlere de değil Kara denizlere sürmeye, oralarda boğmaya çalışıyorlar.O halde bugün sana düşen;
Ya bulunduğun yerin Mûsâ'sı olacaksın,
Ya Mûsâ'yı seven ve yardım eden Hârûn'u olacaksın,
Ya Firavunu olacaksın,
Ya Sihirbazı (veya sihirleneni) olacaksın,
Ya Mele' grubu olacaksın,
Ya Kârûn'u olacaksın,
Ya da Sâmirî'si (veya ona inananı) olacak, buzağıya taptıracaksın.
Tercih senin...!
Bizler, eğer bulunduğumuz konumda, evde, işte, caddede, pazarda şerefli ve izzetli bir hayata talip olmak istiyorsak; izzet kendisinde olan Allah'a yolumuzu sormalıyız, O'nun izzetli elçilerine tabi olup onların rehberliklerinde bir yol takip etmeliyiz. Zaten 'bi izzeti Allah' deyip Mûsâ'nın (as) yanında ol(a)mayanlar, 'bi izzeti Firavun' diyerek onun yanında ve sihirbazlarının safında yer alacaklardır. Bugün bazı kimselerin yola çıkarken; 'bi izzeti kadın' demelerinin, bazılarının 'bi izzeti makam' demelerinin, bazılarının da 'bi izzeti para', 'bi izzeti çevre' vs demelerinin Firavunun sihirbazlarından hiçbir farkı yoktur.
Unutmayalım ki Firavun'un en büyük destekçileri sihirbazlarıydı. Acaba bugünün sihri nedir? Sihirbazları kimlerdir? Bugünün sihirbazları daha çetindir. Zira medyanın sihir gücü, sanal âlemin sihir gücü, aydınların(!) sihir gücü, topun, popun, şarkının, türkünün, arabeskin sihir gücü, paranın, pulun, sermayenin sihir gücü, sanatın ve modanın sihir güçleri bugün dünden çok daha etkilidir... Kitleler o kadar afyonlanıyorlar ki bir ömür kendilerine gelemiyorlar. Üstelik bunlar, sıradan ve kendiliğinden gelişen olaylar da değiller. Her birinin ardında Firavunlar var, Mele' grupları var. Evet, hepsi toplanıp Firavun sisteminin devamı için mücadele veriyorlar. Allah ile ilahlık yarışına giriyorlar. Allah'ın elçisini (sav), Kızıl denizlere de değil Kara denizlere sürmeye, oralarda boğmaya çalışıyorlar.O halde bugün sana düşen;
Ya bulunduğun yerin Mûsâ'sı olacaksın,
Ya Mûsâ'yı seven ve yardım eden Hârûn'u olacaksın,
Ya Firavunu olacaksın,
Ya Sihirbazı (veya sihirleneni) olacaksın,
Ya Mele' grubu olacaksın,
Ya Kârûn'u olacaksın,
Ya da Sâmirî'si (veya ona inananı) olacak, buzağıya taptıracaksın.
Tercih senin...!