Asr-ı Saadet döneminin kurucu unsuru olan salıabelerin önde gelen isimlerinden Hz. Ömer (ra), İslâm öncesi hayatıyla Mekke gençlerinin önde gelenlerinden ve islam'la müşerref olduktan sonra da her haliyle örneklik oluşturan bir sahahedir. Hz. Peygamber (sas)'in tedrisatında yetişmiş, onun vefatı sonrasında İslam toplumunun ve devlet sisteminin şekillenmesinde önemli ve kurucu hizmetler yapmıştır.
Hz. Ömer (ra), Hz. Peygamber (sas)'den sonra kendisiyle ilgili en çok eser telif edilen isimlerdendir ve yönetim becerileriyle ismi anılsa da onun dini konulardaki görüşleri "Muvafakit-ı Ömer" başlığı altında literatüre girmiştir. Diğer taraftan onun çabalarıyla İslam devleti bir kabile vapılanmasından kurumsal bir devlet mekanizmasına dönüşmüş ve İslam devletinin sınırları onun döneminde olağanüstü bir şekilde genişleyerek, İran/Fars bölgesi, Suriye, Kudüs, Mısır, Kafkaslar, Azerbeycan ve Anadolu'nun bazı şehirlerini kapsayacak bir genişliğe ulaşmıştır. Hz. Ömer (ra), hem kişiliği, hem ilkeli vöneticiliğivle adalet, istişare, dürüstlük, cesaret ve feraset sembolü olarak örnek alınmalı ve tüm kuşaklara hayatı ve örnek uygulamaları aktarılmalıdır.
"Ömer anılınca adalet anılmış olur, adalet anılınca Allah anılmış olur, Allah anılınca da rahmet iner" (Hz. Aişe)
Asr-ı Saadet döneminin kurucu unsuru olan salıabelerin önde gelen isimlerinden Hz. Ömer (ra), İslâm öncesi hayatıyla Mekke gençlerinin önde gelenlerinden ve islam'la müşerref olduktan sonra da her haliyle örneklik oluşturan bir sahahedir. Hz. Peygamber (sas)'in tedrisatında yetişmiş, onun vefatı sonrasında İslam toplumunun ve devlet sisteminin şekillenmesinde önemli ve kurucu hizmetler yapmıştır.
Hz. Ömer (ra), Hz. Peygamber (sas)'den sonra kendisiyle ilgili en çok eser telif edilen isimlerdendir ve yönetim becerileriyle ismi anılsa da onun dini konulardaki görüşleri "Muvafakit-ı Ömer" başlığı altında literatüre girmiştir. Diğer taraftan onun çabalarıyla İslam devleti bir kabile vapılanmasından kurumsal bir devlet mekanizmasına dönüşmüş ve İslam devletinin sınırları onun döneminde olağanüstü bir şekilde genişleyerek, İran/Fars bölgesi, Suriye, Kudüs, Mısır, Kafkaslar, Azerbeycan ve Anadolu'nun bazı şehirlerini kapsayacak bir genişliğe ulaşmıştır. Hz. Ömer (ra), hem kişiliği, hem ilkeli vöneticiliğivle adalet, istişare, dürüstlük, cesaret ve feraset sembolü olarak örnek alınmalı ve tüm kuşaklara hayatı ve örnek uygulamaları aktarılmalıdır.
"Ömer anılınca adalet anılmış olur, adalet anılınca Allah anılmış olur, Allah anılınca da rahmet iner" (Hz. Aişe)