Oruç; insanın eylem halinde olduğu tüm günü, hayatını durdurarak geçirmek değil, hayatın içindeki kirli ve çirkin şeylere karşı kendini tutarak, gününü "İmsak" halinde geçirmeye çalışmaktır.
Oruç; ağzı hem yeme içmeye hem de kötü ve yalan söz söylemeye karşı tutmak; gözü, beyni bulandıran ve kalbi kötü arzulara yönlendiren görüntülere karşı tutmak, kulağı, haram kapsamına giren her türlü sese karşı tutmak, eli, kaba kuvvete ve çalıp çırpmaya karşı tutmak, zihni, bütün çirkin düşüncelere karşı tutmaktır. Hasılı bütün organlara oruç tutturmak gerekir. Gerçekten organların tamamını oruca ortak edemeyen kimse, şeklen oruç tutmuşsa da orucun özünü yakalayamamış demektir.
Kişi orucu ne kadar tutarsa, oruç da kişiyi o kadar tutar. Kim orucun başını dik tutarsa, oruç da onun başını dik tutar.
Oruç; insanın eylem halinde olduğu tüm günü, hayatını durdurarak geçirmek değil, hayatın içindeki kirli ve çirkin şeylere karşı kendini tutarak, gününü "İmsak" halinde geçirmeye çalışmaktır.
Oruç; ağzı hem yeme içmeye hem de kötü ve yalan söz söylemeye karşı tutmak; gözü, beyni bulandıran ve kalbi kötü arzulara yönlendiren görüntülere karşı tutmak, kulağı, haram kapsamına giren her türlü sese karşı tutmak, eli, kaba kuvvete ve çalıp çırpmaya karşı tutmak, zihni, bütün çirkin düşüncelere karşı tutmaktır. Hasılı bütün organlara oruç tutturmak gerekir. Gerçekten organların tamamını oruca ortak edemeyen kimse, şeklen oruç tutmuşsa da orucun özünü yakalayamamış demektir.
Kişi orucu ne kadar tutarsa, oruç da kişiyi o kadar tutar. Kim orucun başını dik tutarsa, oruç da onun başını dik tutar.