İnsanın fiillerini işlemede hür olup olmaması, iradesini istediği gibi tasarruf edip edememesi ve davranışlarından sorumlu olup olmaması gibi konular, insan var olduğu günden bugüne tartışılan konuların başında yer almaktadır. Bu konuların temelini teşkil eden kaza ve kader problemini inceleyen bu çalışmada yazar, İslami ilimlerin tüm dallarında eser veren ve tasavvuf dünyasına kendine has mührünü vurmuş olan Muhyiddin İbnu'l-Arabi'nin konuya bakış açısı üzerinde durmaktadır.
Kaza ve kader konusunu Allah'ın sıfatları, emir-irade münasebeti, kulların filleri, hidayet-delalet, vad-vaid ve sevab-ikab meseleleri çerçevesinde ele alan çalışmada, sadece Muhyiddin İbnu'l-Arabi'nin konuya ilişkin görüşleri nakledilmekle yetinilmemiş, İbnu'l-Arabi ile kelam okullarının konuya ilişkin görüşleri arasında da mukayeseler yapılmıştır.
İnsanın fiillerini işlemede hür olup olmaması, iradesini istediği gibi tasarruf edip edememesi ve davranışlarından sorumlu olup olmaması gibi konular, insan var olduğu günden bugüne tartışılan konuların başında yer almaktadır. Bu konuların temelini teşkil eden kaza ve kader problemini inceleyen bu çalışmada yazar, İslami ilimlerin tüm dallarında eser veren ve tasavvuf dünyasına kendine has mührünü vurmuş olan Muhyiddin İbnu'l-Arabi'nin konuya bakış açısı üzerinde durmaktadır.
Kaza ve kader konusunu Allah'ın sıfatları, emir-irade münasebeti, kulların filleri, hidayet-delalet, vad-vaid ve sevab-ikab meseleleri çerçevesinde ele alan çalışmada, sadece Muhyiddin İbnu'l-Arabi'nin konuya ilişkin görüşleri nakledilmekle yetinilmemiş, İbnu'l-Arabi ile kelam okullarının konuya ilişkin görüşleri arasında da mukayeseler yapılmıştır.