İslâm aleminde pek çok mutasavvıf yetişmiştir. Fakat bu mutasavvıflar arasında İbn Arabi (ö. 638/1240)'nin ayrı bir yeri vardır. Kendisinden sonra gelen ve geniş ölçüde onun etki alanında yetişen çok sayıdaki mutasavvıftan hiçbiri onun kadar zengin sezgiler, özgün fikirler ve güçlü imgeler ortaya koymamıştır. Tasavvuf tarihinde İbn Arabi'nin geniş, sürekli ve canlı bir etki alanı vardır. İbn Arabi ile İslam'da tasavvufi düşünce gelişerek ve güçlenerek zirveye ulaşmıştır. Kendisinden Şeyh-i Ekber diye bahsedilen, her konumda Kur'ân ve sünnete sıkı sıkıya bağlı kalan, doğuda ve batıda şöhret bulan böyle müstesna bir mutasavvıfı tanımak büyük önem arz etmektedir. Bu eserde Fütûhât'ta geçen hadislerden kırk hadis seçilmiş, bu hadislerin tam metinleri ve tercümeleri konulmuş, bu hadislerle ilgili İbn Arabi'nin yorumlarına yer verilmiştir. Yorumları yapıldığı halde metni tam olarak zikredilmeyen birkaç hadisin orjinalleri de ilave edilmiş, hadislerin kaynakları dipnotlarda gösterilmiştir.
İslâm aleminde pek çok mutasavvıf yetişmiştir. Fakat bu mutasavvıflar arasında İbn Arabi (ö. 638/1240)'nin ayrı bir yeri vardır. Kendisinden sonra gelen ve geniş ölçüde onun etki alanında yetişen çok sayıdaki mutasavvıftan hiçbiri onun kadar zengin sezgiler, özgün fikirler ve güçlü imgeler ortaya koymamıştır. Tasavvuf tarihinde İbn Arabi'nin geniş, sürekli ve canlı bir etki alanı vardır. İbn Arabi ile İslam'da tasavvufi düşünce gelişerek ve güçlenerek zirveye ulaşmıştır. Kendisinden Şeyh-i Ekber diye bahsedilen, her konumda Kur'ân ve sünnete sıkı sıkıya bağlı kalan, doğuda ve batıda şöhret bulan böyle müstesna bir mutasavvıfı tanımak büyük önem arz etmektedir. Bu eserde Fütûhât'ta geçen hadislerden kırk hadis seçilmiş, bu hadislerin tam metinleri ve tercümeleri konulmuş, bu hadislerle ilgili İbn Arabi'nin yorumlarına yer verilmiştir. Yorumları yapıldığı halde metni tam olarak zikredilmeyen birkaç hadisin orjinalleri de ilave edilmiş, hadislerin kaynakları dipnotlarda gösterilmiştir.