İçimdeki Kırk Kadın

Stok Kodu:
9786058168046
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
350
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
50,00
9786058168046
761885
İçimdeki Kırk Kadın
İçimdeki Kırk Kadın
50.00

Kadın... Öznede kadın, surette kadın, vitrinde kadın, mikrofonda kadın, ekranda kadın, mutfakta kadın, yatakta kadın, gazetede kadın, mezarda ka- dın... Kadın... Hikâyelerin dövülen, sövülen, istismara uğrayan, ağlayan öznesi... Gerçeklerin ta kendisi... Kadın... Güzel olan, alımlı olan, incecik belli, hamarat, ideal kadın...

İstenilen, makbul bulunan kadın suretleri... Kadın... Mitinglerde adından söz edilen, övgüler düzülen, üzerinden siyaset üretilen, mikrofondan fonetiğe yakışan kadın... Kadın... Ekran karşısında kendisine izletilen, hikâyesinden gündüz kuşakları çıkartılan, ahlara vahlara konu edilen, kanal değiştirince unutulan ekranda kadın... Kadın... Evinde oturan, dışarı market alışverişi dışında çıkmayan, çıkarılmayan, sabah kahvaltı hazırlayan, eve gelen gün arkadaşlarına börekler açan, akşama beyine sofralar kuran, kayınvalidesinden aldığı tatları, kendi el lezzetiyle bütünleştiren, görevi ve en büyük meziyeti yemek yapmak olan mutfakta kadın... Adam hazırsa hazır olmak zorunda olan, aksi halde kadınlık yapamadığı iddia edilen yatakta kadın...

Toplumun yüklediği görevleri yerine getiremediği zaman gazetelerin üçüncü sayfalarına konu olan kadın... Hak etmişti... Vardır bu işin bir sebebi, o da az değildi, dinleseymiş babasının sözünü, iftira atmıştır, erkeklik gururuna yedirememiştir, rızası vardır diye son yeri mezarda olan kadın... Ya da Tüm bunlara karşı dimdik duran, özgürleşen, bireyim ben de diyebilen, aksi mümkün diyebilen... Güçlü, Bağımsız, Mücadeleci, Becerilerinin farkında, Eşitliği savunan değil sadece yaşayan, yaşatan, Hemcinsine sahip çıkan, İnsan haklarını savunan, Yaşayan, Anlatan, aydınlatan, Işık olan kadın... Kadın, kırık hikâyelerin başkahramanı değil, çiçeklenen, umutlanan, gerçekleriyle güçlü ve dimdik ayakta duran, cümleyi kendi kuran, hikâyesini kendi yazan kadın!

Filiz Ceritoğlu Sengel
Efes Selçuk Belediye Başkanı

Kadın... Öznede kadın, surette kadın, vitrinde kadın, mikrofonda kadın, ekranda kadın, mutfakta kadın, yatakta kadın, gazetede kadın, mezarda ka- dın... Kadın... Hikâyelerin dövülen, sövülen, istismara uğrayan, ağlayan öznesi... Gerçeklerin ta kendisi... Kadın... Güzel olan, alımlı olan, incecik belli, hamarat, ideal kadın...

İstenilen, makbul bulunan kadın suretleri... Kadın... Mitinglerde adından söz edilen, övgüler düzülen, üzerinden siyaset üretilen, mikrofondan fonetiğe yakışan kadın... Kadın... Ekran karşısında kendisine izletilen, hikâyesinden gündüz kuşakları çıkartılan, ahlara vahlara konu edilen, kanal değiştirince unutulan ekranda kadın... Kadın... Evinde oturan, dışarı market alışverişi dışında çıkmayan, çıkarılmayan, sabah kahvaltı hazırlayan, eve gelen gün arkadaşlarına börekler açan, akşama beyine sofralar kuran, kayınvalidesinden aldığı tatları, kendi el lezzetiyle bütünleştiren, görevi ve en büyük meziyeti yemek yapmak olan mutfakta kadın... Adam hazırsa hazır olmak zorunda olan, aksi halde kadınlık yapamadığı iddia edilen yatakta kadın...

Toplumun yüklediği görevleri yerine getiremediği zaman gazetelerin üçüncü sayfalarına konu olan kadın... Hak etmişti... Vardır bu işin bir sebebi, o da az değildi, dinleseymiş babasının sözünü, iftira atmıştır, erkeklik gururuna yedirememiştir, rızası vardır diye son yeri mezarda olan kadın... Ya da Tüm bunlara karşı dimdik duran, özgürleşen, bireyim ben de diyebilen, aksi mümkün diyebilen... Güçlü, Bağımsız, Mücadeleci, Becerilerinin farkında, Eşitliği savunan değil sadece yaşayan, yaşatan, Hemcinsine sahip çıkan, İnsan haklarını savunan, Yaşayan, Anlatan, aydınlatan, Işık olan kadın... Kadın, kırık hikâyelerin başkahramanı değil, çiçeklenen, umutlanan, gerçekleriyle güçlü ve dimdik ayakta duran, cümleyi kendi kuran, hikâyesini kendi yazan kadın!

Filiz Ceritoğlu Sengel
Efes Selçuk Belediye Başkanı

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat