Yer kabuğu insan yürüdükçe ve durup düşündükçe türkü şekiller alır, şehirler oluşur. Sonrada kişi kendi kurduğu karmaşanın içine karışıp gider. Şehirlerin de tıpkı insanlar gibi tuhaf bir yüzü vardır ama bütünü hiç göremeyiz.
Şehir bir karaltıdır. Ona bizim muhayyilemiz şekil verir. Biz kim isek o da odur. Gece bize geniş mi geniş görünen sırlarla dolu bir meydan, her an herşey olabilir hissi veren bir sokak, günün ağarmasıyla şaşkınlık yaratacak kadar sıradan ve sıkıcı bir mekana dönüşebilir. Aslında yeryüzünde sıradan bir sokak yoktur.
Şehir hayaldir. Sürekli kaçıp giden şeydir.
Bu kitapta yazar bazı şehirlerin sinir uçlarına dokunmak, an'lık izdüşümlerden ve çağırışımlardan söz etmek istemiştir.
Yer kabuğu insan yürüdükçe ve durup düşündükçe türkü şekiller alır, şehirler oluşur. Sonrada kişi kendi kurduğu karmaşanın içine karışıp gider. Şehirlerin de tıpkı insanlar gibi tuhaf bir yüzü vardır ama bütünü hiç göremeyiz.
Şehir bir karaltıdır. Ona bizim muhayyilemiz şekil verir. Biz kim isek o da odur. Gece bize geniş mi geniş görünen sırlarla dolu bir meydan, her an herşey olabilir hissi veren bir sokak, günün ağarmasıyla şaşkınlık yaratacak kadar sıradan ve sıkıcı bir mekana dönüşebilir. Aslında yeryüzünde sıradan bir sokak yoktur.
Şehir hayaldir. Sürekli kaçıp giden şeydir.
Bu kitapta yazar bazı şehirlerin sinir uçlarına dokunmak, an'lık izdüşümlerden ve çağırışımlardan söz etmek istemiştir.