Sosyal bilimler tarafından toplumsallaştırılan “Öteki” kavramı, toplumun içinde ve çoğunlukla kıyısında yaşayan, uyumsuz olan olarak tanımlandı. “Öteki” olanın, zaman içinde güçlenerek bir tehdit oluşturmasından endişelenen milliyetçi siyaset, zaman içinde kendi içindeki ötekinin ezilmesi ya da dışa atılmasını hedeflese de, çoğunlukla tercihini öteki olarak belirlediğini “Ezmekten” yana kulandı.
Geçmişten bugüne devletin azınlık politikaları, gayrimüslim cemaatlerin algılanış biçimi, cemaat, kimlik ve devlet sarmalında yaşayış ve oluşturulan Milli Bilincin Ermeni “Meselesi” konusunda yer aldığı konum…
Kimimiz için yaşamakta olan bir acı, kimileri için ise kendi varlığını tehdit eden bir hayalet olarak beliren geçmişin gölgesinde, sağlıklı bir toplum olarak kalabilecek miyiz?
Etyen Mahçupyan, Ermeni kimliğinin bu tartışmanın içine girdikten sonra yaşadığı dönüşüm; ailesinin cemaat, kimlik ve devlet sarmalındaki yaşantısından yola çıkarak Ermeni meselesine farklı bakış açılarıyla ışık tutuyor.
Sosyal bilimler tarafından toplumsallaştırılan “Öteki” kavramı, toplumun içinde ve çoğunlukla kıyısında yaşayan, uyumsuz olan olarak tanımlandı. “Öteki” olanın, zaman içinde güçlenerek bir tehdit oluşturmasından endişelenen milliyetçi siyaset, zaman içinde kendi içindeki ötekinin ezilmesi ya da dışa atılmasını hedeflese de, çoğunlukla tercihini öteki olarak belirlediğini “Ezmekten” yana kulandı.
Geçmişten bugüne devletin azınlık politikaları, gayrimüslim cemaatlerin algılanış biçimi, cemaat, kimlik ve devlet sarmalında yaşayış ve oluşturulan Milli Bilincin Ermeni “Meselesi” konusunda yer aldığı konum…
Kimimiz için yaşamakta olan bir acı, kimileri için ise kendi varlığını tehdit eden bir hayalet olarak beliren geçmişin gölgesinde, sağlıklı bir toplum olarak kalabilecek miyiz?
Etyen Mahçupyan, Ermeni kimliğinin bu tartışmanın içine girdikten sonra yaşadığı dönüşüm; ailesinin cemaat, kimlik ve devlet sarmalındaki yaşantısından yola çıkarak Ermeni meselesine farklı bakış açılarıyla ışık tutuyor.