“Değil... değil... fakat şu muhakkak ki bugün olduğum gibi olmak da istemiyorum. Büsbütün başka bir hayat, daha az gülünç ve daha çok manalı bir hayat istiyorum. Belki bunu arayıp bulmak da mümkün... Fakat içimde öyle bir şeytan var ki... bana her zaman istediğimden büsbütün başka şeyler yaptırıyor. Onun elinden kurtulmaya çalışmak boş... Yalnız ben değil, hepimiz onun elinde bir oyuncağız...”
İçimizdeki Şeytan, tüm insani zaaflarıyla canlandırılan Ömer ve Macide'nin aşkları etrafında, Sabahattin Ali'nin insan doğasına ve toplumsal yapıya dair derin gözlemlerini ustalıklı bir dille aktardığı başyapıtıdır.
“Değil... değil... fakat şu muhakkak ki bugün olduğum gibi olmak da istemiyorum. Büsbütün başka bir hayat, daha az gülünç ve daha çok manalı bir hayat istiyorum. Belki bunu arayıp bulmak da mümkün... Fakat içimde öyle bir şeytan var ki... bana her zaman istediğimden büsbütün başka şeyler yaptırıyor. Onun elinden kurtulmaya çalışmak boş... Yalnız ben değil, hepimiz onun elinde bir oyuncağız...”
İçimizdeki Şeytan, tüm insani zaaflarıyla canlandırılan Ömer ve Macide'nin aşkları etrafında, Sabahattin Ali'nin insan doğasına ve toplumsal yapıya dair derin gözlemlerini ustalıklı bir dille aktardığı başyapıtıdır.