Bu ihtiyar bir gemici,
Üçünden birini durdu
‘'Uzun gri sakalınla parıldayan gözlerini,
Ne diye durdurursun beni, ne şimdi bu?
Damadın kapıları ardına kadar açık,
Bir ben varım ona yakın,
Karşılanıyor konuklar, hazırlanıyor şölen,
Sesi işitiliyor hemen bahtiyarlığın.
Tuttu onu cılız eliyle,
‘'Bir gemi vardı'' dedi,
‘'Uzak dur benden, bırak beni, gri sakallı çılgın!''
Bıraktı sonra elini.
Işıltılı gözleriyle bakarak,
Düğün misafiri bekledi,
Üç yaşındaki çocuk misali kulak kabarttı,
Muradına erdi denizci.
Bu ihtiyar bir gemici,
Üçünden birini durdu
‘'Uzun gri sakalınla parıldayan gözlerini,
Ne diye durdurursun beni, ne şimdi bu?
Damadın kapıları ardına kadar açık,
Bir ben varım ona yakın,
Karşılanıyor konuklar, hazırlanıyor şölen,
Sesi işitiliyor hemen bahtiyarlığın.
Tuttu onu cılız eliyle,
‘'Bir gemi vardı'' dedi,
‘'Uzak dur benden, bırak beni, gri sakallı çılgın!''
Bıraktı sonra elini.
Işıltılı gözleriyle bakarak,
Düğün misafiri bekledi,
Üç yaşındaki çocuk misali kulak kabarttı,
Muradına erdi denizci.