Her insanın bir hayali vardır. İyi yada kötü, güzel veya çirkin hayal dünyasında herkesten sakladığı hayal ve hayalleri bulunur. İrade sahibi ve girişimci bir ruha sahipse hayal ve hayallerine kavuşma adına gayret ve çaba sarf eder. Eğer utangaç ve çekingen hüviyetle müteşekkil ise işte o zaman çetin bir imtihanın çarkında bulur kendini. Kader hayat ağlarını kederle örerken, acı içinde kıvransa da şikayeti aklına dahi getirmez getiremez. Hele ki ona acı veren sevgili yani aşk ise bu konuda ahu vah etmeyi ar sayar. Bir ömür boyu onun kapısının eşiğinde dert çekmeyi cana minnet bilir ve susmayı yeğler. Zaten hakiki aşk da bunu gerektirmez mi?Yaratılan ilk insan olan Adem nebiden yaratılacak son insana kadar herkesin mayası aşk üzerine yoğrulmuştur. Her dönemde aşk konuşulmuş, aşk işlenmiş ve aşk yaşanmıştır. Gerçek aşkı bulanlar mecnun misali bir ömür boyu yorulmadan ardından koşmuşlardır. İnsanı insan kılan, insanı varlığa sultan kılan, her şeyi insanın emrine amade edip kapısında diz çöktüren yegane güç ve iksir aşktır. Kimisinin yıllarca köy köy, kasaba kasaba, memleket memleket dolaşıp da bulamadığı, kimisinin ise diyar diyar, bucak bucak kaçmasına rağmen peşini bı-rakmayan her daim onun gölgesi hükmünde kovalayan tek duygu aşktır.
Her insanın bir hayali vardır. İyi yada kötü, güzel veya çirkin hayal dünyasında herkesten sakladığı hayal ve hayalleri bulunur. İrade sahibi ve girişimci bir ruha sahipse hayal ve hayallerine kavuşma adına gayret ve çaba sarf eder. Eğer utangaç ve çekingen hüviyetle müteşekkil ise işte o zaman çetin bir imtihanın çarkında bulur kendini. Kader hayat ağlarını kederle örerken, acı içinde kıvransa da şikayeti aklına dahi getirmez getiremez. Hele ki ona acı veren sevgili yani aşk ise bu konuda ahu vah etmeyi ar sayar. Bir ömür boyu onun kapısının eşiğinde dert çekmeyi cana minnet bilir ve susmayı yeğler. Zaten hakiki aşk da bunu gerektirmez mi?Yaratılan ilk insan olan Adem nebiden yaratılacak son insana kadar herkesin mayası aşk üzerine yoğrulmuştur. Her dönemde aşk konuşulmuş, aşk işlenmiş ve aşk yaşanmıştır. Gerçek aşkı bulanlar mecnun misali bir ömür boyu yorulmadan ardından koşmuşlardır. İnsanı insan kılan, insanı varlığa sultan kılan, her şeyi insanın emrine amade edip kapısında diz çöktüren yegane güç ve iksir aşktır. Kimisinin yıllarca köy köy, kasaba kasaba, memleket memleket dolaşıp da bulamadığı, kimisinin ise diyar diyar, bucak bucak kaçmasına rağmen peşini bı-rakmayan her daim onun gölgesi hükmünde kovalayan tek duygu aşktır.