''İki Dilde Kederlenmek, deyim yerindeyse jeo-kültürel bir duyarlığa işaret ediyor. Yol, ayrılık, yurt, yurtsuzluk, dil ve daha çok iki dillilik gibi motifler özel bir keskinlik kazanıyor. Kimi zaman özgürleştirici de olabilen burukluk tonu..
Ahmet Çakmak'ın kitabında, sanki başka bir şiirde yer almayı isteyen ya da kendi çevresinde şiirin oluşmasını bekleyen doğurgan çekirdekler var: Necatigil'in deyimiyle şiir uçları:
“Başkalarının bulutunda ekşittiğin güneş / Varılan bütün menzillerde karşındadır” ya da; ''Böceklerin hişt hişt dediği Kalpazankaya yolunda başlamalı her şey”
Orhan Koçak
''İki Dilde Kederlenmek, deyim yerindeyse jeo-kültürel bir duyarlığa işaret ediyor. Yol, ayrılık, yurt, yurtsuzluk, dil ve daha çok iki dillilik gibi motifler özel bir keskinlik kazanıyor. Kimi zaman özgürleştirici de olabilen burukluk tonu..
Ahmet Çakmak'ın kitabında, sanki başka bir şiirde yer almayı isteyen ya da kendi çevresinde şiirin oluşmasını bekleyen doğurgan çekirdekler var: Necatigil'in deyimiyle şiir uçları:
“Başkalarının bulutunda ekşittiğin güneş / Varılan bütün menzillerde karşındadır” ya da; ''Böceklerin hişt hişt dediği Kalpazankaya yolunda başlamalı her şey”
Orhan Koçak