Yunus, Hz. Mevlana'nın büyük oğlu Sultan Veled ile arkadaşlık etmiş, her ikisi de Mevlana'dan ders almışlardır. Mevlana vefat edince Yunus çok perişan olmuş, ardından içli gözyaşları dökmüş tesellisiz, ışıksız bir hayat sürmeye başlamış. O günlerde Mevlana'nın mübarek merkadı üzerine bir türbe yapılıyormuş. Aşık Yunus inşaatın gönüllü ırgadı... Sabahtan akşama kadar omzunda taş, tuğla taşıyarak vecd içinde çalışıyor...
Bir sabah vakti erken baş mimar inşaatı kontrole gelmiş... Bir de ne görsün... Bir işçi yerden bir tuğla alıyor Allah Hak! diyerek yukarı fırlatıyor tuğla havada birkaç devir yaptıktan sonra kubbede yerini buluyormuş. Mimar hayretler içinde kalmış. Bir daha yaklaşarak " kimsin sen?" diye bağırmış. Bu sırada işçi yerden aldığı tuğlayı yukarıya fırlatmış bulunuyormuş. Fakat bu tuğla yerini almadan yere düşmüş parçalanmış. Mimar işçinin yanına yaklaşmış. Bu aşık Yunus'muş. Yunus'un kerameti meydana çıkmış artık...
Yunus, Hz. Mevlana'nın büyük oğlu Sultan Veled ile arkadaşlık etmiş, her ikisi de Mevlana'dan ders almışlardır. Mevlana vefat edince Yunus çok perişan olmuş, ardından içli gözyaşları dökmüş tesellisiz, ışıksız bir hayat sürmeye başlamış. O günlerde Mevlana'nın mübarek merkadı üzerine bir türbe yapılıyormuş. Aşık Yunus inşaatın gönüllü ırgadı... Sabahtan akşama kadar omzunda taş, tuğla taşıyarak vecd içinde çalışıyor...
Bir sabah vakti erken baş mimar inşaatı kontrole gelmiş... Bir de ne görsün... Bir işçi yerden bir tuğla alıyor Allah Hak! diyerek yukarı fırlatıyor tuğla havada birkaç devir yaptıktan sonra kubbede yerini buluyormuş. Mimar hayretler içinde kalmış. Bir daha yaklaşarak " kimsin sen?" diye bağırmış. Bu sırada işçi yerden aldığı tuğlayı yukarıya fırlatmış bulunuyormuş. Fakat bu tuğla yerini almadan yere düşmüş parçalanmış. Mimar işçinin yanına yaklaşmış. Bu aşık Yunus'muş. Yunus'un kerameti meydana çıkmış artık...