“Düşmanla karşılaşmaktan ya da ölmekten değil, daha çok karşılaşınca ne yapacağımdan korkuyorum...”
“Hiçbir söz ölenleri geri getirmiyor. Bu yürüyüşün bir sonu olacak mı, bilmiyorum. Tek bildiğim, sonsuzluktaki kum taneleri gibiyiz bir daha asla ışığı göremeyecek… Bu bölgelerden hiç tren geçmeyecek. Tarifeli ya da tarifesiz hiçbir uçak buraya uçmayacak. Hiçbir mucize gerçekleşmeyecek. Bu dünyada rüyaların gerçekleşmediği gibi…”
Savaşın hikâyesidir bu, hayali bir ideolojinin peşinde birbirlerini, hiç tanımadıkları, belki de normal hayatta arkadaş olabilecekleri başka insanları öldürmenin hikâyesidir. Herkes, her şey bu hayali ideolojinin kurgusal varlığının insafına kaldığında yaşananların hikayesi...
“Düşmanla karşılaşmaktan ya da ölmekten değil, daha çok karşılaşınca ne yapacağımdan korkuyorum...”
“Hiçbir söz ölenleri geri getirmiyor. Bu yürüyüşün bir sonu olacak mı, bilmiyorum. Tek bildiğim, sonsuzluktaki kum taneleri gibiyiz bir daha asla ışığı göremeyecek… Bu bölgelerden hiç tren geçmeyecek. Tarifeli ya da tarifesiz hiçbir uçak buraya uçmayacak. Hiçbir mucize gerçekleşmeyecek. Bu dünyada rüyaların gerçekleşmediği gibi…”
Savaşın hikâyesidir bu, hayali bir ideolojinin peşinde birbirlerini, hiç tanımadıkları, belki de normal hayatta arkadaş olabilecekleri başka insanları öldürmenin hikâyesidir. Herkes, her şey bu hayali ideolojinin kurgusal varlığının insafına kaldığında yaşananların hikayesi...