Bu öyküler, “Susanları konuşturmak, bağıranları susturmak; dertlere derman olmak; acılarınızı azaltmak, sevinçlerinizi çoğaltmak ve bir parça da güzel vakit geçirin diye” yazılmış.
Leda Boyacı'nın, içten ve sade bir dille kaleme aldığı öykülerinde, günlük hayatın içindeki sıradanlıklarda gizlenmiş önemli önemsiz detayları yakalıyoruz. Heyecanlar, hüzünler, sevinçler, özlemler ve gizli aşklar bunlardan bazıları. Bu öykülerde mutlaka bam telinize dokunacak yaşanmışlıklar bulacaksınız. Ne eksik ne fazla...
“Bitmeyecek işte bu kavga. Hücrede kalbi. Kilitli. Yalnız. Kavgalı. Karanlık. Sessiz.
Camın kenarına oturdu Mustafa. Dokunulmayı, canlanmayı bekledi, susayan bir çiçek misali.”
(Kamyon Neden Gelmiyor Anne?)
Bu öyküler, “Susanları konuşturmak, bağıranları susturmak; dertlere derman olmak; acılarınızı azaltmak, sevinçlerinizi çoğaltmak ve bir parça da güzel vakit geçirin diye” yazılmış.
Leda Boyacı'nın, içten ve sade bir dille kaleme aldığı öykülerinde, günlük hayatın içindeki sıradanlıklarda gizlenmiş önemli önemsiz detayları yakalıyoruz. Heyecanlar, hüzünler, sevinçler, özlemler ve gizli aşklar bunlardan bazıları. Bu öykülerde mutlaka bam telinize dokunacak yaşanmışlıklar bulacaksınız. Ne eksik ne fazla...
“Bitmeyecek işte bu kavga. Hücrede kalbi. Kilitli. Yalnız. Kavgalı. Karanlık. Sessiz.
Camın kenarına oturdu Mustafa. Dokunulmayı, canlanmayı bekledi, susayan bir çiçek misali.”
(Kamyon Neden Gelmiyor Anne?)