Iklığ Metodu (Yaylı Bağlama) Başlangıç Seviyesi -1

Stok Kodu:
9786057003300
Boyut:
21.00x30.00
Sayfa Sayısı:
76
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
45,00
9786057003300
708894
Iklığ Metodu
Iklığ Metodu (Yaylı Bağlama) Başlangıç Seviyesi -1
45.00

Iklığ'ın en eski Türk Kemençesi (yaylı çalgısı) olduğunu vurgulayan Öger, Iklığ'a farklı Türk lehçelerinde "Ik, ıık, ıyık, igil",... gibi birçok ad verildiğini belirtmektedir (Öger; 1987). M. Ragıp Gazimihal Iklığ sözcüğünü tanımlarken "... "ok" anlamına ık ve "olan" anlamına lığ kısımlarından bileşiktir; "oklu" anlamında eski kelimedir: Kaşkarlı'da okuduğumuz "okluk" (-ok

kılıfı, sadak) bunun ilişkisi bulunmadığı gibi, Ahmet Vefik Paşanın tahmini üzere kelime bir

onomatope (Anlamı ile ses benzerliği olan sözcük) de değildir. "Ok" kelimesinin eski Türk diyeleğinde Ak, Ik gibi türlü söyleyişleri vardır: Ik Koybalca'da yaylı saz da demektir. Altay Türkçesinde ak tartmak, keman çalmak demektir. Iklığ adı işte bu kelimeye bağlı bulunup, Yahlığ, Aklığ, Okluğ gibi farklıca imlaları da yazıya geçmiştir. ... Orta Anadolu köylülerin saz şairlerine Ihlıkçı denildiği tespit edilmiştir." Farklı bölgelerde ve şehirlerde Ihlıkçı köylerinin varlığından da

söz etmektedir. (Gazimihal; 1961)

Genel olarak müziğin başlangıcının insanlık tarihi ile eşdeğer bir süreci kapsadığı görüşü kabul edilmekle birlikte nasıl oluştuğu/meydana geldiği ile ilgili farklı görüşler vardır. Müzik, insana özgü bir olgudur ve insan/insanlar tarafından üretilirler. İnsan, neden müzik üretme gereksinimi duymuş olabilir? “Biyolojik açıdan insanoğlu sanatsız da yaşayabilirdi ama yeryüzünde sanatsız bir toplum yoktur. Kanıtlanması hiç kolay olmamakla birlikte, sanat, konuşmak ve aletyapmak gibi insana özgü, insanca bir olgudur.” (Wells, 1984, s. 179)

Iklığ'ın en eski Türk Kemençesi (yaylı çalgısı) olduğunu vurgulayan Öger, Iklığ'a farklı Türk lehçelerinde "Ik, ıık, ıyık, igil",... gibi birçok ad verildiğini belirtmektedir (Öger; 1987). M. Ragıp Gazimihal Iklığ sözcüğünü tanımlarken "... "ok" anlamına ık ve "olan" anlamına lığ kısımlarından bileşiktir; "oklu" anlamında eski kelimedir: Kaşkarlı'da okuduğumuz "okluk" (-ok

kılıfı, sadak) bunun ilişkisi bulunmadığı gibi, Ahmet Vefik Paşanın tahmini üzere kelime bir

onomatope (Anlamı ile ses benzerliği olan sözcük) de değildir. "Ok" kelimesinin eski Türk diyeleğinde Ak, Ik gibi türlü söyleyişleri vardır: Ik Koybalca'da yaylı saz da demektir. Altay Türkçesinde ak tartmak, keman çalmak demektir. Iklığ adı işte bu kelimeye bağlı bulunup, Yahlığ, Aklığ, Okluğ gibi farklıca imlaları da yazıya geçmiştir. ... Orta Anadolu köylülerin saz şairlerine Ihlıkçı denildiği tespit edilmiştir." Farklı bölgelerde ve şehirlerde Ihlıkçı köylerinin varlığından da

söz etmektedir. (Gazimihal; 1961)

Genel olarak müziğin başlangıcının insanlık tarihi ile eşdeğer bir süreci kapsadığı görüşü kabul edilmekle birlikte nasıl oluştuğu/meydana geldiği ile ilgili farklı görüşler vardır. Müzik, insana özgü bir olgudur ve insan/insanlar tarafından üretilirler. İnsan, neden müzik üretme gereksinimi duymuş olabilir? “Biyolojik açıdan insanoğlu sanatsız da yaşayabilirdi ama yeryüzünde sanatsız bir toplum yoktur. Kanıtlanması hiç kolay olmamakla birlikte, sanat, konuşmak ve aletyapmak gibi insana özgü, insanca bir olgudur.” (Wells, 1984, s. 179)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat