Dün gece Lillian Hellman'ın şarlatanlar dönemi kitabını az önce bitirdim. Bu gün Sylvia Plath'ın sırça faunus ismini başladım. Beni ilk çarpan cümle şudur; Garip boğucu bir yazdı. Rosenberg'leri elektirikli sandalyede idam ettikleri yaz.
Çok, ilginç her iki kitapta aynı dönemi anlatıyor. Şarlatanlar dönemi ile sırça faunus sanki bir arada görünür ve okuyup bitirdiğim zaten çevirisini Tomris uyar ile Handan saraç birlikte yapmışlar.
Ben ikisini yeni okudum. Dün gece bitirdim bilirdim. Evde bir yerlere atılmış duruyordu. Uzun zamanlar sonunda bulup çalışma masamın üzerine koydum.
Çalışma masamın üstü hep kitaplarla doludur. Sonunda onu okumaya ne itekledi bilmiyorum. Ama içimdeki alt üst oluşlarla ilgisi olabilir….
Dün gece Lillian Hellman'ın şarlatanlar dönemi kitabını az önce bitirdim. Bu gün Sylvia Plath'ın sırça faunus ismini başladım. Beni ilk çarpan cümle şudur; Garip boğucu bir yazdı. Rosenberg'leri elektirikli sandalyede idam ettikleri yaz.
Çok, ilginç her iki kitapta aynı dönemi anlatıyor. Şarlatanlar dönemi ile sırça faunus sanki bir arada görünür ve okuyup bitirdiğim zaten çevirisini Tomris uyar ile Handan saraç birlikte yapmışlar.
Ben ikisini yeni okudum. Dün gece bitirdim bilirdim. Evde bir yerlere atılmış duruyordu. Uzun zamanlar sonunda bulup çalışma masamın üzerine koydum.
Çalışma masamın üstü hep kitaplarla doludur. Sonunda onu okumaya ne itekledi bilmiyorum. Ama içimdeki alt üst oluşlarla ilgisi olabilir….