-Ceza Yargılaması Hukukunda İletişimin Denetlenmesi Tedbiri- konulu çalışmamızda, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun -Genel Hükümler- başlıklı birinci kitabının -Koruma Tedbirleri- başlıklı dördüncü kısmının Beşinci Bölümünde -Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi- başlığı altında düzenlenmiş olan iletişimin denetlenmesi tedbiri incelenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmamızda kullanılan -iletişimin denetlenmesi tedbiri- veya -iletişimin denetlenmesi- ifadelerinden koruma tedbiri niteliğindeki telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbiri anlaşılmalıdır. İdari nitelikteki önleme amaçlı ve istihbarat faaliyeti kapsamında başvurulan telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi inceleme alanımızın dışında kalmaktadır.
Çalışmamızda son yasal değişiklikler de nazara alınmak suretiyle tedbirin uygulanma koşullarının daha iyi anlaşılabilmesi ve uygulamada karşılaşılan sorunlara çözüm üretilebilmesi amacıyla düşüncelerimiz açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmamızın uygulamada iletişimin denetlenmesi tedbirinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Devletler bir yandan suçla mücadele konusunda önleyici tedbirler almaya çalışmakta diğer yandan ise suç işlenmesinden sonra sorumluların tespit edilerek yakalanması amacıyla da çeşitli tedbirlere gereksinim duymaktadırlar. Bilim ve teknolojideki gelişmeler ile birlikte iletişim araçlarındaki hızlı değişim ve dönüşüm, iletişimin denetlenmesi tedbirini delil elde edilmesi konusunda ihtiyaç duyulan yöntemlerden birisi haline getirmiştir.
Ülkemizde 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile adli amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbirinin çerçevesi belirlenirken, 5397 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile önleyici ve istihbari amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbirinin çerçevesi belirlenmiştir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun da düzenlenen adli amaçlı telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbiri, soruşturma ve kovuşturma aşamasında başvurulmakta olan gizli soruşturma tedbirlerinden bir tanesidir.
Ülkemizde son dönemlerde yürütülen ve kamuoyu tarafından yakından takip edilen birçok önemli soruşturma kapsamında söz konusu iletişimin denetlenmesi tedbirinin uygulanmış olması, soruşturma ve kovuşturma aşamasında tedbirin koşulları mevcut olmadan ve soruşturma ile ilgisi bulunmayan birçok kimsenin telefonlarının yapılan soruşturmalar kapsamında dinlendiğinin iddia edilmesi, toplumun büyük bir kesiminin telefonlarının dinlendiği konusundaki inancı ile bu yönde topluma egemen olan algı hususları, 5271 Sayılı CMK-da düzenlenen iletişimin denetlenmesi tedbirini en çok tartışılan koruma tedbirlerden birisi haline getirmiştir. Aynı zamanda iletişimin denetlenmesi tedbirinin uygulanması ile ilgili olarak hak ihlalleri yapıldığı konusundaki yaygın iddia ve söylentiler ile bir kısım önemli soruşturmalar kapsamında kamuoyunca yakından tanınan birçok kimsenin koşulları bulunmadığı halde tedbirin uygulanmasına maruz bırakılarak mağdur edildiği hususları son dönemde sıkça tedbiri tartışma konusu yapmakta ve bu hususlar sürekli olarak ulusal basın tarafından da dile getirilmektedir.
Tedbire ilişkin olarak yapılan yeni yasal düzenlemeler ile tedbirin sürekli olarak kamuoyunda tartışma konusu olması hususu da dikkate alınarak tedbirin daha iyi anlaşılmasının sağlanması amacıyla tez konumuz olarak ceza yargılaması hukukunda iletişimin denetlenmesi tedbiri seçilmiştir. Bu çalışma ile bir nebze olsun iletişimin denetlenmesi tedbirinin uygulanması ile ilgili olarak ortaya çıkan sorunların belirlenerek bunlara çözüm önerileri getirilmesi, uygulamada tedbirin uygulanması ile ilgili yaşanan problemlerin belirlenmesi ve bu şekilde söz konusu koruma tedbirinin usul ve yasaya uygun olarak uygulanabilmesine yardımcı olunmasının sağlanması amaçlanmıştır. Çalışmamızın özellikle ceza muhakemesi hukukunda düzenlenen iletişimin denetlenmesi tedbirin daha iyi anlaşılması konusunda yararlı olacağını ümit etmekteyiz.
Çalışmada, 21/02/2014 tarihinde TBMM de kabul edilen 06/03/2014 tarih ve 28933 mükerrer sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun ve 02/12/2014 tarihinde kabul edilen ve 12/12/2014 tarihli ve 29203 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6572 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun ile 5271 Sayılı CMK-nın 135. maddesinde yapılan değişiklikler incelenmiş ve değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Bu çalışmamızda Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenen iletişimin denetlenmesi tedbiri incelenecek olup, bu kapsamda iletişimin denetlenmesi tedbiri ile ilgili açıklamalar ile tedbirin tarihsel gelişimi, çeşitleri, uygulama koşulları, tedbirin uygulanma şekli, tedbirin uygulanmasına ilişkin yasaklar, tedbirin uygulanması sonucu elde edilen delillerin durumu, hukuka aykırı tedbir uygulanmasına ilişkin yaptırımlara değinilecektir.
-Ceza Yargılaması Hukukunda İletişimin Denetlenmesi Tedbiri- konulu çalışmamızda, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun -Genel Hükümler- başlıklı birinci kitabının -Koruma Tedbirleri- başlıklı dördüncü kısmının Beşinci Bölümünde -Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi- başlığı altında düzenlenmiş olan iletişimin denetlenmesi tedbiri incelenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmamızda kullanılan -iletişimin denetlenmesi tedbiri- veya -iletişimin denetlenmesi- ifadelerinden koruma tedbiri niteliğindeki telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbiri anlaşılmalıdır. İdari nitelikteki önleme amaçlı ve istihbarat faaliyeti kapsamında başvurulan telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi inceleme alanımızın dışında kalmaktadır.
Çalışmamızda son yasal değişiklikler de nazara alınmak suretiyle tedbirin uygulanma koşullarının daha iyi anlaşılabilmesi ve uygulamada karşılaşılan sorunlara çözüm üretilebilmesi amacıyla düşüncelerimiz açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmamızın uygulamada iletişimin denetlenmesi tedbirinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Devletler bir yandan suçla mücadele konusunda önleyici tedbirler almaya çalışmakta diğer yandan ise suç işlenmesinden sonra sorumluların tespit edilerek yakalanması amacıyla da çeşitli tedbirlere gereksinim duymaktadırlar. Bilim ve teknolojideki gelişmeler ile birlikte iletişim araçlarındaki hızlı değişim ve dönüşüm, iletişimin denetlenmesi tedbirini delil elde edilmesi konusunda ihtiyaç duyulan yöntemlerden birisi haline getirmiştir.
Ülkemizde 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile adli amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbirinin çerçevesi belirlenirken, 5397 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile önleyici ve istihbari amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbirinin çerçevesi belirlenmiştir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun da düzenlenen adli amaçlı telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbiri, soruşturma ve kovuşturma aşamasında başvurulmakta olan gizli soruşturma tedbirlerinden bir tanesidir.
Ülkemizde son dönemlerde yürütülen ve kamuoyu tarafından yakından takip edilen birçok önemli soruşturma kapsamında söz konusu iletişimin denetlenmesi tedbirinin uygulanmış olması, soruşturma ve kovuşturma aşamasında tedbirin koşulları mevcut olmadan ve soruşturma ile ilgisi bulunmayan birçok kimsenin telefonlarının yapılan soruşturmalar kapsamında dinlendiğinin iddia edilmesi, toplumun büyük bir kesiminin telefonlarının dinlendiği konusundaki inancı ile bu yönde topluma egemen olan algı hususları, 5271 Sayılı CMK-da düzenlenen iletişimin denetlenmesi tedbirini en çok tartışılan koruma tedbirlerden birisi haline getirmiştir. Aynı zamanda iletişimin denetlenmesi tedbirinin uygulanması ile ilgili olarak hak ihlalleri yapıldığı konusundaki yaygın iddia ve söylentiler ile bir kısım önemli soruşturmalar kapsamında kamuoyunca yakından tanınan birçok kimsenin koşulları bulunmadığı halde tedbirin uygulanmasına maruz bırakılarak mağdur edildiği hususları son dönemde sıkça tedbiri tartışma konusu yapmakta ve bu hususlar sürekli olarak ulusal basın tarafından da dile getirilmektedir.
Tedbire ilişkin olarak yapılan yeni yasal düzenlemeler ile tedbirin sürekli olarak kamuoyunda tartışma konusu olması hususu da dikkate alınarak tedbirin daha iyi anlaşılmasının sağlanması amacıyla tez konumuz olarak ceza yargılaması hukukunda iletişimin denetlenmesi tedbiri seçilmiştir. Bu çalışma ile bir nebze olsun iletişimin denetlenmesi tedbirinin uygulanması ile ilgili olarak ortaya çıkan sorunların belirlenerek bunlara çözüm önerileri getirilmesi, uygulamada tedbirin uygulanması ile ilgili yaşanan problemlerin belirlenmesi ve bu şekilde söz konusu koruma tedbirinin usul ve yasaya uygun olarak uygulanabilmesine yardımcı olunmasının sağlanması amaçlanmıştır. Çalışmamızın özellikle ceza muhakemesi hukukunda düzenlenen iletişimin denetlenmesi tedbirin daha iyi anlaşılması konusunda yararlı olacağını ümit etmekteyiz.
Çalışmada, 21/02/2014 tarihinde TBMM de kabul edilen 06/03/2014 tarih ve 28933 mükerrer sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun ve 02/12/2014 tarihinde kabul edilen ve 12/12/2014 tarihli ve 29203 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6572 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun ile 5271 Sayılı CMK-nın 135. maddesinde yapılan değişiklikler incelenmiş ve değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Bu çalışmamızda Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenen iletişimin denetlenmesi tedbiri incelenecek olup, bu kapsamda iletişimin denetlenmesi tedbiri ile ilgili açıklamalar ile tedbirin tarihsel gelişimi, çeşitleri, uygulama koşulları, tedbirin uygulanma şekli, tedbirin uygulanmasına ilişkin yasaklar, tedbirin uygulanması sonucu elde edilen delillerin durumu, hukuka aykırı tedbir uygulanmasına ilişkin yaptırımlara değinilecektir.