Hz. Osman dönemi İslam daveti ve fetih hareketlerinin Horasan'a yayıldığı, i'lây-i kelimetullah uğruna cihadın yapıldığı, İslam dinini kabul eden Horasanlıların mal, can ve ırzlarının teminat altına alındığı dönemdir.
Hulefâ-yi Râşidîn sonrası iş başına gelen Emevîler dönemi, yapılan Horasan seferlerinin ekseriyetinin samimi olmaktan ziyade ganimet için yapıldığı, daha önceden fethedilip İslam Devleti'ne katılan Horasan topraklarına farklı muameleler yapıldığı bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Haccâc b. Yusuf, Ziyâd b. Ebîh, Kuteybe b.
Müslim'in Horasan'a vali olarak gönderildiği dönemlerde İslam'a aykırı bir şekilde insanların katledilip şehirlerin yakılıp yıkıldığına rastlanmıştır.
Buna bir tepki olarak Horasan halkının Emevîlere karşı ayaklanan Abbâsîlerin yanında yer aldıkları, hatta Ebû Müslim Horasanî liderliğinde bu davetin öncüleri oldukları görülmüştür.
Horasanlıların kayıtsız ve şartsız destekleriyle hilafetin başına gelen Abbâsîlerin, yönetime hâkim olduktan kısa bir süre sonra Horasanlılara karşı ayrımcı bir siyaset izledikleri; bunun ilk adımı olarak Abbâsî davetinin önderlerinden Ebû Müslim Horasanî'yi hunharca katlettikleri müşahede edilmiştir. Bu da doğal olarak
Horasan halkının isyanlarına sebep olmuştur. İkinci olarak Hârûnurreşîd'in halife olmasında büyük katkıları olan Horasan kökenli Bermekîlerin de Abbâsî Devleti'nden silinip atılmaları Abbâsîlere sıkıntılı günler yaşatmış, Horasan'daki meşruiyetleri sorgulanır hale gelmiştir. Bundan sonra valiler dönemi kapanmış, Tâhirîler, Saffârîler, Sâmânîler,
Simcûrîler ve Gazneliler gibi hanedanlar ortaya çıkmıştır.
Hz. Osman dönemi İslam daveti ve fetih hareketlerinin Horasan'a yayıldığı, i'lây-i kelimetullah uğruna cihadın yapıldığı, İslam dinini kabul eden Horasanlıların mal, can ve ırzlarının teminat altına alındığı dönemdir.
Hulefâ-yi Râşidîn sonrası iş başına gelen Emevîler dönemi, yapılan Horasan seferlerinin ekseriyetinin samimi olmaktan ziyade ganimet için yapıldığı, daha önceden fethedilip İslam Devleti'ne katılan Horasan topraklarına farklı muameleler yapıldığı bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Haccâc b. Yusuf, Ziyâd b. Ebîh, Kuteybe b.
Müslim'in Horasan'a vali olarak gönderildiği dönemlerde İslam'a aykırı bir şekilde insanların katledilip şehirlerin yakılıp yıkıldığına rastlanmıştır.
Buna bir tepki olarak Horasan halkının Emevîlere karşı ayaklanan Abbâsîlerin yanında yer aldıkları, hatta Ebû Müslim Horasanî liderliğinde bu davetin öncüleri oldukları görülmüştür.
Horasanlıların kayıtsız ve şartsız destekleriyle hilafetin başına gelen Abbâsîlerin, yönetime hâkim olduktan kısa bir süre sonra Horasanlılara karşı ayrımcı bir siyaset izledikleri; bunun ilk adımı olarak Abbâsî davetinin önderlerinden Ebû Müslim Horasanî'yi hunharca katlettikleri müşahede edilmiştir. Bu da doğal olarak
Horasan halkının isyanlarına sebep olmuştur. İkinci olarak Hârûnurreşîd'in halife olmasında büyük katkıları olan Horasan kökenli Bermekîlerin de Abbâsî Devleti'nden silinip atılmaları Abbâsîlere sıkıntılı günler yaşatmış, Horasan'daki meşruiyetleri sorgulanır hale gelmiştir. Bundan sonra valiler dönemi kapanmış, Tâhirîler, Saffârîler, Sâmânîler,
Simcûrîler ve Gazneliler gibi hanedanlar ortaya çıkmıştır.