El değiştiren hatıralar
Zamanı genişletiyor
Geriye gittikçe kararan görüntüler
Bembeyaz bir sabah ışığına bürünüyor
Güneş daha doğmamış
Ama her yer aydınlık sanki
Şairin dili inceldiğinde, ışık daha da bir ihtişamla dolar evrene. Hem kör eden hem kamaştıran ışık, gerçek ve hayal dünyalar arasında sessizce, maharetle örer ağını. Zafer Şenocak'ın bu şiirlerinde ses–hece–nefes, “ilk ışığın” ifadesinde dilsizliğe pansuman bir sessizlik örüyor. Kulak verenler ışık diliyle karşılaşacaklar.
El değiştiren hatıralar
Zamanı genişletiyor
Geriye gittikçe kararan görüntüler
Bembeyaz bir sabah ışığına bürünüyor
Güneş daha doğmamış
Ama her yer aydınlık sanki
Şairin dili inceldiğinde, ışık daha da bir ihtişamla dolar evrene. Hem kör eden hem kamaştıran ışık, gerçek ve hayal dünyalar arasında sessizce, maharetle örer ağını. Zafer Şenocak'ın bu şiirlerinde ses–hece–nefes, “ilk ışığın” ifadesinde dilsizliğe pansuman bir sessizlik örüyor. Kulak verenler ışık diliyle karşılaşacaklar.