Selenay Kübra Koçer'in İlk Kez Dokunuyorum Bir Yıldıza'daki şiirlerini okuduktan sonra; şiirin ‘yıkıcı ilişkiler'den doğduğunu bir kez daha düşündüm. Koçer'deki yıkıcı ilişki, modernliğin merkezi oluşturan şiirle-yaşam arasındaki gerilim ve karşılıklı bağılılıktan ziyade, kendisiyle yaşam arasındaki gerilim ve bağımlılıktan kaynaklanan bir ilişki. Şiirde konuşan öznenin sesi, bana Selenay Kübra Koçer'in kendi sesi olarak yansıdı. Şüphesiz Koçer'in şiirleri, modern şiirin çok bilinçli, çok parçalı ve de çok sesli dünyasını kucaklayan şiirler; ama şiirlerden okura yansıyan, yansıyacak ‘sahicilik'ini de düşünerek şiirlerde konuşan sesi, şairlerle, şairin kendisiyle özdeşleştirmek kaçınılmaz oluyor.
Yavuz Özdem
Selenay Kübra Koçer'in İlk Kez Dokunuyorum Bir Yıldıza'daki şiirlerini okuduktan sonra; şiirin ‘yıkıcı ilişkiler'den doğduğunu bir kez daha düşündüm. Koçer'deki yıkıcı ilişki, modernliğin merkezi oluşturan şiirle-yaşam arasındaki gerilim ve karşılıklı bağılılıktan ziyade, kendisiyle yaşam arasındaki gerilim ve bağımlılıktan kaynaklanan bir ilişki. Şiirde konuşan öznenin sesi, bana Selenay Kübra Koçer'in kendi sesi olarak yansıdı. Şüphesiz Koçer'in şiirleri, modern şiirin çok bilinçli, çok parçalı ve de çok sesli dünyasını kucaklayan şiirler; ama şiirlerden okura yansıyan, yansıyacak ‘sahicilik'ini de düşünerek şiirlerde konuşan sesi, şairlerle, şairin kendisiyle özdeşleştirmek kaçınılmaz oluyor.
Yavuz Özdem