Osmanlı Klasik Dönem'de, bir asır içinde İstanbul'da satılan köle sayısının, döneminin İstanbul nüfusundan fazla olduğu hesaplanmaktadır. Bu köleler, Müslüman olarak azat edildikten sonra, birer şehirli olarak İstanbul'un Müslüman ahalisi olmuşlardır. Bu veriler ışığında İstanbullu Müslümanlar içinde azat edilmiş köle sayısının çok büyük bir yekûn oluşturduğu söylenebilir. 1838-1844 yıllarındaki nüfus sayımlarına göre İstanbul'daki erkek kölelerin çok büyük bölümünü Zencilerin oluşturduğu anlaşılmaktadır. İstanbul'daki erkek köleler içinde 1 yaşından 45 yaşına kadar köle olduğu belirlenmiştir. Belirlediğimiz en küçük köle, 9 aylık bir bebektir. Nüfus defterlerine göre İstanbul'daki konaklarda hadım edilmiş “tavaşi” kölelerin de azımsanmayacak ölçüde olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul nüfus defterlerine göre “esirci” yani köle satıcılarının sayısının, Osmanlı Klasik Dönem'den aşağı olmadığı belirlenmiştir.Köle sahipleri içinde ümera sınıfının önemli bir sayıyı oluşturduğu görülmektedir. Elinizdeki çalışma, ilk nüfus sayımı verilerinden hareketle İstanbul'daki kölelerin, esircilerin ve esir ticaretinin durumuna yönelik bir panorama sunmayı hedeflemektedir. Ayrıca çalışmanın sonunda, 1838-1856 yıllarında İstanbul'daki erkek köleler ile esircilerin tam listesi de yayımlanmıştır. İstanbul'un bazı köklü ailelerinin şecereleri, belki de bu kölelere dayanmaktadır.
Osmanlı Klasik Dönem'de, bir asır içinde İstanbul'da satılan köle sayısının, döneminin İstanbul nüfusundan fazla olduğu hesaplanmaktadır. Bu köleler, Müslüman olarak azat edildikten sonra, birer şehirli olarak İstanbul'un Müslüman ahalisi olmuşlardır. Bu veriler ışığında İstanbullu Müslümanlar içinde azat edilmiş köle sayısının çok büyük bir yekûn oluşturduğu söylenebilir. 1838-1844 yıllarındaki nüfus sayımlarına göre İstanbul'daki erkek kölelerin çok büyük bölümünü Zencilerin oluşturduğu anlaşılmaktadır. İstanbul'daki erkek köleler içinde 1 yaşından 45 yaşına kadar köle olduğu belirlenmiştir. Belirlediğimiz en küçük köle, 9 aylık bir bebektir. Nüfus defterlerine göre İstanbul'daki konaklarda hadım edilmiş “tavaşi” kölelerin de azımsanmayacak ölçüde olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul nüfus defterlerine göre “esirci” yani köle satıcılarının sayısının, Osmanlı Klasik Dönem'den aşağı olmadığı belirlenmiştir.Köle sahipleri içinde ümera sınıfının önemli bir sayıyı oluşturduğu görülmektedir. Elinizdeki çalışma, ilk nüfus sayımı verilerinden hareketle İstanbul'daki kölelerin, esircilerin ve esir ticaretinin durumuna yönelik bir panorama sunmayı hedeflemektedir. Ayrıca çalışmanın sonunda, 1838-1856 yıllarında İstanbul'daki erkek köleler ile esircilerin tam listesi de yayımlanmıştır. İstanbul'un bazı köklü ailelerinin şecereleri, belki de bu kölelere dayanmaktadır.