Mañẓūme-i Fażl, 1671 yılında istinsah edilen, namazın şartlarının manzum bir şekilde anlatıldığı dinî içeriklibir eserdir. Çalışmamız manzumenin içerdiği dil özelliklerini göstermenin yanı sıra bir hakkın teslimine vesileolması bakımından da önem arz etmektedir. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu'nda Rızāi Ali ÇelebiAmasyavi 'ye ait olarak kaydedilen eserin inceleme sırasında elde ettiğimiz bilgiler ışığında aslında İshāk Bin HasanTokadi 'ye ait olduğunu tespit etmiş bulunmaktayız.İslam toplumunun yaşam tarzının belirleyicilerinden biri olan namazın ele alındığı bu manzum risale, içerdiği dilözellikleri bakımından önem arz etmektedir. Türk dilinin 18. yüzyıldaki edebî durumuna, söz varlığına, işletimözelliklerine, sözcük türetme yollarına ve ilmihâllerin söz varlığına terminolojik anlamda ışık tutacak bir eserdir.
Mañẓūme-i Fażl, 1671 yılında istinsah edilen, namazın şartlarının manzum bir şekilde anlatıldığı dinî içeriklibir eserdir. Çalışmamız manzumenin içerdiği dil özelliklerini göstermenin yanı sıra bir hakkın teslimine vesileolması bakımından da önem arz etmektedir. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu'nda Rızāi Ali ÇelebiAmasyavi 'ye ait olarak kaydedilen eserin inceleme sırasında elde ettiğimiz bilgiler ışığında aslında İshāk Bin HasanTokadi 'ye ait olduğunu tespit etmiş bulunmaktayız.İslam toplumunun yaşam tarzının belirleyicilerinden biri olan namazın ele alındığı bu manzum risale, içerdiği dilözellikleri bakımından önem arz etmektedir. Türk dilinin 18. yüzyıldaki edebî durumuna, söz varlığına, işletimözelliklerine, sözcük türetme yollarına ve ilmihâllerin söz varlığına terminolojik anlamda ışık tutacak bir eserdir.