“Ben, Ümit Orman. Orman ailesinin en yaramaz çocuğu. Yaşadığımız dönem, şimdi de bizi koronavirüs pandemisiyle sınarken tuttum, bu günleri kendi bakış açımla kaleme almaya çalıştım. Salgın, sokağa çıkma yasakları, kanserle mücadele; kendimle baş başa kaldıkça ya da fotoğraf albümlerini karıştırdıkça karşıma çıkan çocukluk ve gençlik anıları. Bunları, bir bütün olarak sunabilir miyim bilmiyorum; kararı siz okuyucular vereceksiniz. Bu kitap bir “korona günlüğü” tutmak, çokça da kendimle hesaplaşmak ve iç dökmek amacıyla yazıldı. Umarım, amacına ulaşır.”
Ümit Orman, erkek egemen dünyada, hele ki otomotiv sektöründe uzun yıllar yöneticilik yapmış bir işkadını. Ancak bu günlükte, bir işkadını olmasından ziyade, hataları ve sevaplarıyla bir “insan”; kendisiyle hesaplaşmaktan çekinmeyen, cesur bir “kadın” var karşımızda.
“Ben, Ümit Orman. Orman ailesinin en yaramaz çocuğu. Yaşadığımız dönem, şimdi de bizi koronavirüs pandemisiyle sınarken tuttum, bu günleri kendi bakış açımla kaleme almaya çalıştım. Salgın, sokağa çıkma yasakları, kanserle mücadele; kendimle baş başa kaldıkça ya da fotoğraf albümlerini karıştırdıkça karşıma çıkan çocukluk ve gençlik anıları. Bunları, bir bütün olarak sunabilir miyim bilmiyorum; kararı siz okuyucular vereceksiniz. Bu kitap bir “korona günlüğü” tutmak, çokça da kendimle hesaplaşmak ve iç dökmek amacıyla yazıldı. Umarım, amacına ulaşır.”
Ümit Orman, erkek egemen dünyada, hele ki otomotiv sektöründe uzun yıllar yöneticilik yapmış bir işkadını. Ancak bu günlükte, bir işkadını olmasından ziyade, hataları ve sevaplarıyla bir “insan”; kendisiyle hesaplaşmaktan çekinmeyen, cesur bir “kadın” var karşımızda.