“İnançsızlar ve ahlaksızlar mantığı hiçe saymış, insanları gerçeklerden uzaklaştırmaya çalışmış ve sanatı kısır bir döngü içine bırakmışlar ve yalnızca bireysel çıkarları karşılayabilecek bir sanat yapmaya yönelmişlerdir. Oysa sanat ancak insanlara ve dünyaya faydalı olarak gerçekliğini kanıtlayabilir.” diyen Tolstoy, mülkiyeti ve kiliseyi reddederek dini, yalın bir ahlak öğretisi olarak yorumlamış, sanat görüşünü de bu çerçevede yeniden şekillendirmiş. İnsan Ne İle Yaşar, Tolstoy'un ahlak öğretisinin bir çeşit izdüşümü.
Hüseyin Karaca'nın Sonsözüyle
“İnançsızlar ve ahlaksızlar mantığı hiçe saymış, insanları gerçeklerden uzaklaştırmaya çalışmış ve sanatı kısır bir döngü içine bırakmışlar ve yalnızca bireysel çıkarları karşılayabilecek bir sanat yapmaya yönelmişlerdir. Oysa sanat ancak insanlara ve dünyaya faydalı olarak gerçekliğini kanıtlayabilir.” diyen Tolstoy, mülkiyeti ve kiliseyi reddederek dini, yalın bir ahlak öğretisi olarak yorumlamış, sanat görüşünü de bu çerçevede yeniden şekillendirmiş. İnsan Ne İle Yaşar, Tolstoy'un ahlak öğretisinin bir çeşit izdüşümü.
Hüseyin Karaca'nın Sonsözüyle