1 Ferhat Özen - Orda Kimse Var mı? (Şiir)
2 Betül Çotuksöken - Felsefenin Gör Dediği: Felsefe Tarihi: Antropontolojik Okuma 45
Nermi Uygur'un felsefi söyleminde Kuram-Eylem Bağlamı. Çözümleyici Bir Felsefe Denemesi başlıklı çalışması her bakımdan bir dönüm noktasına işaret eder. Çünkü bu yapıtla Nemi Uygur çözümleyici ya da öteki deyişle analitik felsefe yöntemiyle insan dünyasına sokulur; insanın kuramsal-eylemsel bütünlüğünü, dil çözümlemeleri üzerinden değerlendirir. 1975 yılında ilk basımı yapılan yapıt, insanı her yanıyla kucaklar.
6 Berrin Taş – Hep Yolda
11 Şubat 2020
Estetik, estetik dediğimiz küçük ayrıntılarda saklı. Yaşamı estetik kavrayabilmek önemli. Kuramsal olarak estetikten söz edebilmekle pratiğe dökebilmek arasında sayfalarca yaşam deneyimi, birikim olması gerekiyor. Kimileyin sayfalarca estetik kuramlarından söz ederler de davranışlarına en ufak yansıması olmaz.
10 Ahmet Özer – Munzur (Şiir)
13 Seçkin Zengin – Bedrettin Cömert
Bu çalışma geleceğe belge bırakmak amacıyla yapılmıştır. Neden gelecek? Büyük insanlık, ufak taş bir aletle bir milyon yıl geçirmiştir. Yerleşik yaşama geçilmesi, yazının bulunması ile birlikte insanlığın gelişimi hızlanmıştır. O güne kadar edinmiş olduğu kültürel, teknolojik birikimi yazı yoluyla gelecek kuşaklara aktarmıştır. Küçük bir taş aletle başlayan süreç, günümüzün teknolojik, kültürel alt yapısını oluşturur. Bütün disiplinler birikimli olarak ilerler. Eleştiri geleneğimize katkısı olan eleştirmenlerin, eleştiri anlayışlarını ortaya koymak, geleceğe belge bırakmak açısından önemlidir. Bedrettin Cömert, 11 Temmuz 1978 yılında, kurşunlanarak öldürülmüştür.
14 Cevat Bayrak – Eleştirimizin Kuramsal Temeli ve Bedrettin Cömert
Kuramsal ve bilimsel çerçeve yerine oturmadan tarih, toplum ve sanat üzerine çalışmanın bir işe yaramayacağını düşünen Bedrettin Cömert, 7 Temmuz 1968 günlü mektubunda, en yakın arkadaşı Hasan Hüseyin'e, doktorasını Roma Üniversitesinde Felsefe Fakültesinde özellikle Marksist estetik üzerine yapmak istediğini, başlangıç programını buna göre yaptığını yazar. Ayrıca aynı mektupta, ilk eleştiri yazısındaki acemiliğe işaret ederek, “Temmuz Bildirisi” üzerine daha somut ve şiirin gerçek anlamını ortaya çıkaran bir eleştiri yazabilmesi için kuramsal açıdan iyice silahlanması gerektiğini de belirtir.
18 Ali Ziya Çamur – Bedrettin Cömert ve birikime dayanan nesnel eleştiri
38 yıllık kısa yaşamına biri çeviri yedi önemli kitap sığdıran Bedrettin Cömert, sanat tarihinde önemli bir çığır açmaya hazırlanırken 1978'de faşistler tarafından katledildi. Bedrettin Cömert, Bir bilim insanı olarak sanat tarihi alanındaki çalışmalarının yanı sıra toplumcu aydınlık peşinde koşan bir şiir yapısıyla edebiyatımıza girdi, nesnel eleştirileri ile öne çıkmaya, tanınmaya başladı. Edebiyat dünyamızın dikkatini üzerine çekti.
22 Hasan Çapik – Başını cesaretle ileri uzatan ışık: Bedrettin Cömert
Cömert, İtalya'da yaşanan Rönesans'ın insanlık tarihi için değerini kavramış, haksız yönetim ve uygulamalara karşı en güçlü itirazın sanattan geldiğini de görmüştü. Öyleyse, o günden bugünlere sanatın yaptıklarının bilançosunu çıkaran eleştirinin de yaptığının üstesinden gelmesi için uygun donanıma sahip olması gerekiyordu: Hem eleştirmenin özgür ve özgün alanını koruyacak hem de eleştiride yol aldıran nesnelleşmenin ölçütlerini arayacaktı. Nedir bu nesnellik ve sanatta mümkün müdür?
26 Mustafa Tabak – Ömer Seyfettin Şarkısı (Şiir)
27 Hasan Akarsu – Babası Ölenler İçin Bir Roman: Keşke*
Mahmut Alınak 1952 Kars-Digor-Mevrek Köyü doğumlu olup avukatlık yapar. Kars ve Şırnak milletvekili olur. Yayımlanmış birçok yapıtı olan Alınak'ın yeni romanı “Keşke” babası ölenler için yazılmış, baba sevgisini yücelten bir romandır.
29 Müslüm Kabadayı – 4. Giritliler Güz Festivali Erzin'in Turunçlu Köyünde Yapıldı
17. yüzyılda OsmanlIlar tarafından gerçekleştirilen 25 yıllık kuşatma ve savaş sonrasında 1669'da ele geçirilen Girit Adası, coğrafi konumu kadar uygarlık tarihine katkısı bakımından da çok önemli. Gerek arkeolojik ve antropolojik araştırmalar, gerekse doğabilimleri verileri, bu adanın üç kıtadaki kültürlerin sentezlendiği, aynı zamanda kıtalar arası aktarıma vesile olduğu yer olarak önemli olduğunu gösteriyor. Afrika'dan Avrupa'ya göçler yanında köle ticaretinin de en çok Girit üzerinden gerçekleştiğine dair çokça veri bulunuyor.
32 Mustafa Günay – Ursula K. Le Guin'in Son Şiirleri Üstüne
Bizde daha çok bilim kurgu romanlarıyla okunan ve tanınan Ursula K. Le Guin'in hayatının son döneminde yazdığı şiirleri Şimdilik Her Şey Yolunda-Son Şiirler 2014-2018 adıyla yayımlandı. Gökçenur Ç.'nin şiir estetiği ve tadını okura hissettiren çevirisiyle dilimize aktarılan şiirler, bu önemli yazarın şair kimliğini de açıkça ortaya koyuyor. Bu kısa yazıda Le Guin'in şiirlerinde önemli gördüğüm bazı yönleri ele almak istiyorum.
35 Yusuf Çotuksöken – Özsözler Günlüğü (4)
2 Ocak
“Yaşam bana şunu da öğretti: Yitirdiğin değerleri, her zaman anımsa, onları yaşat, onlara saygıda kusur etme. Değersizlikleri nedeniyle defterinden sildiklerine ise, bir daha dönüp bakma artık..."
38 Sevda Topaloğlu - Paralize Olmamak İçin Direngen Bir Arayış
Yaşanan ya da alışıldık haliyle sadece devam eden anlardan birinde, gözlemleyen, hisseden bilincimin de ötesinde bir farkındalık haliyle Sokrates'in: “Sorgulanmamış bir yaşam yaşam değildir." sözü işliyor varlığıma ve sonrası hep arafta... Çünkü akvaryumun içinde olduğumu kabul etsem de balık olmayı reddediyordum. Ve bunu güçlü kılmanın yolu paralize olmamak için direngen bir arayışı kabul etmekti.
40 Tamer Uysal – Popüler Kültür ve Çelişkileri Üzerine
1950'li yıllardan bu yana başlıbaşına bir başlık, bir alan olarak ele alınmaya başlayan popüler kültür terimi 1980'lerden bu yana egemen kuramcılar tarafından kitle kültürünün yerine kullanılıyor. Teknolojiye hakim sermayenin yeni medya olarak adlandırdığımız interaktif iletişim kanalları da yüzyılın başında etkili ideolojik silahları haline sokuldular.
43 İnsancıl'a Mektup
45 Nusret Karaca – Kadıköy-Eskişehir Hattı'ndan Erol Büyükmeriç'le “Çocuk Edebiyatı” Üzerine Söyleşi
47 Ergün Özütemiz – Fikrimin İnce Gülü (2) Estetik roman değerlendirme
Romanda idealist bir izlek vardır. Bir vicdan sorgulaması romanıdır bu. Birçok alçaklık, üç kağıtçılık yapan Bayram, romanın sonunda Balkız gibi darmadağın olmuştur. Yazar, yaşamın, kendi intikamını alacağını söylemek ister gibidir. Oysa roman gerçekçi bir roman olsaydı, Bayram köyüne varır, beyler, paşalar gibi karşılanır, Kezban'la evlenir, ezmek istediği herkese ezer, kandırdığı İbrahim'e kendini affettirirdi. Oysa roman idealist bir izlekle bitmiştir.
50 Hüray Kılıç – Baston (Öykü)
İlkyazda serin bir akşamüstü. İstanbul ağır bir kış atlatmıştı. Kurtuluş Caddesi yine tıklım tıklımdı. Ara sokakları okuldan dağılan öğrenciler doldurmuştu. Yüksek sesle birbirlerine şakalar yapıyor sanki evlerine gitmemek için direniyorlardı. Sokağın köşesindeki eczane mahallelinin uğrak yeriydi. Eczacı Zuhal Hanım tüm şirinliğiyle ve saygılı davranışlarıyla yaşlı insanları kendine bağlamıştı.
53 Güldane Bulut – Yirmibir Kasım İkibinondokuz Perşembe
Kasım ayı şiir etkinliğinde İnsancıl konuğu, şair Mürüvet Yılmaz'ın Ateşle Erimek Suyla Dirilmek kitabından, şiirlerini okuduk. Berrin Taş günler öncesinden hangi şairin şiirleri okunacaksa onun bildirisini yapar. Berrin Taş hocamız, etkinlik hazırlıklarında deneyim kazanmamız için her ay birimizi görevlendiriyor. Biz İnsancıl katılımcıları olarak ayda bir Perşembe günü bir şairin şiirlerini okuruz.
55 Ruhan Mavruk – Herkesi düş kurmaya ve düşlerinin arkasından gitmeye davet eden İkbal Kaynar'la Düşleri Kaldı Kitabı Üzerine Söyleşi
58 Bize Gelenler
59 M. Bülent Bingöl – Lostradamus (Öykü)
“Bu kadar lüks bir otel yapıyorlar ama lostra salonu yok... Bunlar lostranın ne olduğunu biliyorlarsa ilk gördüğüm evde kalmış kızın ayakkabısının tabanı olurum. Hayatta sevmediğim iki şeyi de yapmak zorunda kaldım ya helal olsun bana... Arabayı yıkattım. Sıra ikincide ayakkabılarım... onları boyatmalıyım. Kızlar böyle ayrıntılara aşırı önem verirler. Ufak şeylerden bir sürü şeyler çıkarırlar. Arabası pis bunun iç çamaşırları daha beterdir... Ayakkabıları çamurlu bu ellerini de yıkamıyordur. Bir tür bilmiştir tüm kadınlar. Ağızlarına laf vermemek lazım...”
61 Cengiz Gündoğdu – Yıldız Güncesi
22 Ocak Çarşamba
Yeniden yaşam... Aralık ayının son haftasında bu dünyadan yok oldum diyebilirim. Komalarda. yoğun bakımlarda yuvarlandım durdum günlerce. Yaşamak için tam bir savaş… en büyük yardımcı Berrin Taş.
İnsanoğlu zayıf bir varlık. Öğrendiklerini çabucak unutuyor. yürümek… ilk unuttuğum.
Yataktan kalktıktan sonra yürüdüğümü unuttuğumu korkuyla gördüm. Çok korktum... çok çok korktum.
1 Ferhat Özen - Orda Kimse Var mı? (Şiir)
2 Betül Çotuksöken - Felsefenin Gör Dediği: Felsefe Tarihi: Antropontolojik Okuma 45
Nermi Uygur'un felsefi söyleminde Kuram-Eylem Bağlamı. Çözümleyici Bir Felsefe Denemesi başlıklı çalışması her bakımdan bir dönüm noktasına işaret eder. Çünkü bu yapıtla Nemi Uygur çözümleyici ya da öteki deyişle analitik felsefe yöntemiyle insan dünyasına sokulur; insanın kuramsal-eylemsel bütünlüğünü, dil çözümlemeleri üzerinden değerlendirir. 1975 yılında ilk basımı yapılan yapıt, insanı her yanıyla kucaklar.
6 Berrin Taş – Hep Yolda
11 Şubat 2020
Estetik, estetik dediğimiz küçük ayrıntılarda saklı. Yaşamı estetik kavrayabilmek önemli. Kuramsal olarak estetikten söz edebilmekle pratiğe dökebilmek arasında sayfalarca yaşam deneyimi, birikim olması gerekiyor. Kimileyin sayfalarca estetik kuramlarından söz ederler de davranışlarına en ufak yansıması olmaz.
10 Ahmet Özer – Munzur (Şiir)
13 Seçkin Zengin – Bedrettin Cömert
Bu çalışma geleceğe belge bırakmak amacıyla yapılmıştır. Neden gelecek? Büyük insanlık, ufak taş bir aletle bir milyon yıl geçirmiştir. Yerleşik yaşama geçilmesi, yazının bulunması ile birlikte insanlığın gelişimi hızlanmıştır. O güne kadar edinmiş olduğu kültürel, teknolojik birikimi yazı yoluyla gelecek kuşaklara aktarmıştır. Küçük bir taş aletle başlayan süreç, günümüzün teknolojik, kültürel alt yapısını oluşturur. Bütün disiplinler birikimli olarak ilerler. Eleştiri geleneğimize katkısı olan eleştirmenlerin, eleştiri anlayışlarını ortaya koymak, geleceğe belge bırakmak açısından önemlidir. Bedrettin Cömert, 11 Temmuz 1978 yılında, kurşunlanarak öldürülmüştür.
14 Cevat Bayrak – Eleştirimizin Kuramsal Temeli ve Bedrettin Cömert
Kuramsal ve bilimsel çerçeve yerine oturmadan tarih, toplum ve sanat üzerine çalışmanın bir işe yaramayacağını düşünen Bedrettin Cömert, 7 Temmuz 1968 günlü mektubunda, en yakın arkadaşı Hasan Hüseyin'e, doktorasını Roma Üniversitesinde Felsefe Fakültesinde özellikle Marksist estetik üzerine yapmak istediğini, başlangıç programını buna göre yaptığını yazar. Ayrıca aynı mektupta, ilk eleştiri yazısındaki acemiliğe işaret ederek, “Temmuz Bildirisi” üzerine daha somut ve şiirin gerçek anlamını ortaya çıkaran bir eleştiri yazabilmesi için kuramsal açıdan iyice silahlanması gerektiğini de belirtir.
18 Ali Ziya Çamur – Bedrettin Cömert ve birikime dayanan nesnel eleştiri
38 yıllık kısa yaşamına biri çeviri yedi önemli kitap sığdıran Bedrettin Cömert, sanat tarihinde önemli bir çığır açmaya hazırlanırken 1978'de faşistler tarafından katledildi. Bedrettin Cömert, Bir bilim insanı olarak sanat tarihi alanındaki çalışmalarının yanı sıra toplumcu aydınlık peşinde koşan bir şiir yapısıyla edebiyatımıza girdi, nesnel eleştirileri ile öne çıkmaya, tanınmaya başladı. Edebiyat dünyamızın dikkatini üzerine çekti.
22 Hasan Çapik – Başını cesaretle ileri uzatan ışık: Bedrettin Cömert
Cömert, İtalya'da yaşanan Rönesans'ın insanlık tarihi için değerini kavramış, haksız yönetim ve uygulamalara karşı en güçlü itirazın sanattan geldiğini de görmüştü. Öyleyse, o günden bugünlere sanatın yaptıklarının bilançosunu çıkaran eleştirinin de yaptığının üstesinden gelmesi için uygun donanıma sahip olması gerekiyordu: Hem eleştirmenin özgür ve özgün alanını koruyacak hem de eleştiride yol aldıran nesnelleşmenin ölçütlerini arayacaktı. Nedir bu nesnellik ve sanatta mümkün müdür?
26 Mustafa Tabak – Ömer Seyfettin Şarkısı (Şiir)
27 Hasan Akarsu – Babası Ölenler İçin Bir Roman: Keşke*
Mahmut Alınak 1952 Kars-Digor-Mevrek Köyü doğumlu olup avukatlık yapar. Kars ve Şırnak milletvekili olur. Yayımlanmış birçok yapıtı olan Alınak'ın yeni romanı “Keşke” babası ölenler için yazılmış, baba sevgisini yücelten bir romandır.
29 Müslüm Kabadayı – 4. Giritliler Güz Festivali Erzin'in Turunçlu Köyünde Yapıldı
17. yüzyılda OsmanlIlar tarafından gerçekleştirilen 25 yıllık kuşatma ve savaş sonrasında 1669'da ele geçirilen Girit Adası, coğrafi konumu kadar uygarlık tarihine katkısı bakımından da çok önemli. Gerek arkeolojik ve antropolojik araştırmalar, gerekse doğabilimleri verileri, bu adanın üç kıtadaki kültürlerin sentezlendiği, aynı zamanda kıtalar arası aktarıma vesile olduğu yer olarak önemli olduğunu gösteriyor. Afrika'dan Avrupa'ya göçler yanında köle ticaretinin de en çok Girit üzerinden gerçekleştiğine dair çokça veri bulunuyor.
32 Mustafa Günay – Ursula K. Le Guin'in Son Şiirleri Üstüne
Bizde daha çok bilim kurgu romanlarıyla okunan ve tanınan Ursula K. Le Guin'in hayatının son döneminde yazdığı şiirleri Şimdilik Her Şey Yolunda-Son Şiirler 2014-2018 adıyla yayımlandı. Gökçenur Ç.'nin şiir estetiği ve tadını okura hissettiren çevirisiyle dilimize aktarılan şiirler, bu önemli yazarın şair kimliğini de açıkça ortaya koyuyor. Bu kısa yazıda Le Guin'in şiirlerinde önemli gördüğüm bazı yönleri ele almak istiyorum.
35 Yusuf Çotuksöken – Özsözler Günlüğü (4)
2 Ocak
“Yaşam bana şunu da öğretti: Yitirdiğin değerleri, her zaman anımsa, onları yaşat, onlara saygıda kusur etme. Değersizlikleri nedeniyle defterinden sildiklerine ise, bir daha dönüp bakma artık..."
38 Sevda Topaloğlu - Paralize Olmamak İçin Direngen Bir Arayış
Yaşanan ya da alışıldık haliyle sadece devam eden anlardan birinde, gözlemleyen, hisseden bilincimin de ötesinde bir farkındalık haliyle Sokrates'in: “Sorgulanmamış bir yaşam yaşam değildir." sözü işliyor varlığıma ve sonrası hep arafta... Çünkü akvaryumun içinde olduğumu kabul etsem de balık olmayı reddediyordum. Ve bunu güçlü kılmanın yolu paralize olmamak için direngen bir arayışı kabul etmekti.
40 Tamer Uysal – Popüler Kültür ve Çelişkileri Üzerine
1950'li yıllardan bu yana başlıbaşına bir başlık, bir alan olarak ele alınmaya başlayan popüler kültür terimi 1980'lerden bu yana egemen kuramcılar tarafından kitle kültürünün yerine kullanılıyor. Teknolojiye hakim sermayenin yeni medya olarak adlandırdığımız interaktif iletişim kanalları da yüzyılın başında etkili ideolojik silahları haline sokuldular.
43 İnsancıl'a Mektup
45 Nusret Karaca – Kadıköy-Eskişehir Hattı'ndan Erol Büyükmeriç'le “Çocuk Edebiyatı” Üzerine Söyleşi
47 Ergün Özütemiz – Fikrimin İnce Gülü (2) Estetik roman değerlendirme
Romanda idealist bir izlek vardır. Bir vicdan sorgulaması romanıdır bu. Birçok alçaklık, üç kağıtçılık yapan Bayram, romanın sonunda Balkız gibi darmadağın olmuştur. Yazar, yaşamın, kendi intikamını alacağını söylemek ister gibidir. Oysa roman gerçekçi bir roman olsaydı, Bayram köyüne varır, beyler, paşalar gibi karşılanır, Kezban'la evlenir, ezmek istediği herkese ezer, kandırdığı İbrahim'e kendini affettirirdi. Oysa roman idealist bir izlekle bitmiştir.
50 Hüray Kılıç – Baston (Öykü)
İlkyazda serin bir akşamüstü. İstanbul ağır bir kış atlatmıştı. Kurtuluş Caddesi yine tıklım tıklımdı. Ara sokakları okuldan dağılan öğrenciler doldurmuştu. Yüksek sesle birbirlerine şakalar yapıyor sanki evlerine gitmemek için direniyorlardı. Sokağın köşesindeki eczane mahallelinin uğrak yeriydi. Eczacı Zuhal Hanım tüm şirinliğiyle ve saygılı davranışlarıyla yaşlı insanları kendine bağlamıştı.
53 Güldane Bulut – Yirmibir Kasım İkibinondokuz Perşembe
Kasım ayı şiir etkinliğinde İnsancıl konuğu, şair Mürüvet Yılmaz'ın Ateşle Erimek Suyla Dirilmek kitabından, şiirlerini okuduk. Berrin Taş günler öncesinden hangi şairin şiirleri okunacaksa onun bildirisini yapar. Berrin Taş hocamız, etkinlik hazırlıklarında deneyim kazanmamız için her ay birimizi görevlendiriyor. Biz İnsancıl katılımcıları olarak ayda bir Perşembe günü bir şairin şiirlerini okuruz.
55 Ruhan Mavruk – Herkesi düş kurmaya ve düşlerinin arkasından gitmeye davet eden İkbal Kaynar'la Düşleri Kaldı Kitabı Üzerine Söyleşi
58 Bize Gelenler
59 M. Bülent Bingöl – Lostradamus (Öykü)
“Bu kadar lüks bir otel yapıyorlar ama lostra salonu yok... Bunlar lostranın ne olduğunu biliyorlarsa ilk gördüğüm evde kalmış kızın ayakkabısının tabanı olurum. Hayatta sevmediğim iki şeyi de yapmak zorunda kaldım ya helal olsun bana... Arabayı yıkattım. Sıra ikincide ayakkabılarım... onları boyatmalıyım. Kızlar böyle ayrıntılara aşırı önem verirler. Ufak şeylerden bir sürü şeyler çıkarırlar. Arabası pis bunun iç çamaşırları daha beterdir... Ayakkabıları çamurlu bu ellerini de yıkamıyordur. Bir tür bilmiştir tüm kadınlar. Ağızlarına laf vermemek lazım...”
61 Cengiz Gündoğdu – Yıldız Güncesi
22 Ocak Çarşamba
Yeniden yaşam... Aralık ayının son haftasında bu dünyadan yok oldum diyebilirim. Komalarda. yoğun bakımlarda yuvarlandım durdum günlerce. Yaşamak için tam bir savaş… en büyük yardımcı Berrin Taş.
İnsanoğlu zayıf bir varlık. Öğrendiklerini çabucak unutuyor. yürümek… ilk unuttuğum.
Yataktan kalktıktan sonra yürüdüğümü unuttuğumu korkuyla gördüm. Çok korktum... çok çok korktum.