İntihar

Stok Kodu:
9786053234845
Boyut:
13.00x20.50
Sayfa Sayısı:
154
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
46,00
9786053234845
586741
İntihar
İntihar
46.00

Her canlı ölecek. Canlıların içinde insanı ayrı bir yere koymak istiyorum. Neden ayrı bir yere koymak istediğimi şöyle açıklayabilirim: Ben bir insan değilim.

İstediğin gibi hayatını yaşa, hayatının sonu herkesinki gibi olacak. Her ölüm bir intihardır. Çünkü insan kaderini kendi yazar. Hür iraden vardır, her şeyi kendin seçersin. Bu seçimlerin kaderini oluşturur. Yaşadıklarını kendin yazdın. İlk önce kullandığın mürekkep altın suyu ve not ettiğin kağıtlar da nesli tükenmeye an kalmış bir ağaçtan yapılmış büyük bir hazine değerindeydi. İlk gözlemlerini oraya not düştün. İlk analizlerin ve ilk sentezlerin, hepsi orada. Alfabenin ilk harfini de oraya yazdın.

Yaşadıklarında zaman geçti. Altın suyu bitti ve altın suyu kadar olmasa da değerli bir mürekkep edindin kendine. Ve not edeceğin kağıtlarında da yer kalmadı. Çok uzun süre yetecek olan A4'ün keşfini yaptın. Artık kağıt sıkıntısı yaşamayacaktın. İlk düşüşünle başladın. İlk okuyuşunu da not ettin. Çocukluk aşkı, ilk bisikletin, yediğin ilk tokat, attığın ilk yumruk, karnendeki ilk zayıf, sevgilin tarafından ilk aldatılışın -arkadaşların ve ailen tarafından defalarca aldatıldığın için yazmaya gerek yok onları, rutinleşmiş bir olay o-, yeni okul ve yeni arkadaşlar... Yaşayacağın her anın katipliğini yapacaksın. Sonra, uzun lafın kısası; son olarak bu mürekkeple eskilerin özlemini yazmaya başlayacaksın.

Sonra hiçbir şeyin kalmadığını görmeye başlarsın artık. Çok eskilerden kalma saman kağıtların vardır yalnız. Yıllarca güneşin altında pestili çıkan sen gibi onların da sağlığını ellerinden almış yine aynı güneş! Yazılacak kağıdın oldu ama mürekkep alacak gücün kalmadı. Yaşadığın her anı sen yazdın, sonunu yazmak da sana düşüyordu. Düşündün. Nasılsa sonunu yazacaktın, o zaman kanına ihtiyaç duymana gerek yoktu. Mürekkebin kanın olmalıydı.

Bu mürekkebin en önemli özelliği yaşayacaklarını yazacak olmandı. Yaşadıklarını kendin yazdın. Yaşayacaklarını da kendin yazdın. Çünkü insan kaderini kendi yazar. Ölümünü kendin yazdın. Ölümün kendi ellerinle olduysa bu bir intihardır! Kaderini yazdığını düşünürken, yazdığın şey yalnız bir intihar mektubuydu. Kaderin tüm itiraflarının yer aldığı, imza yerine kanını kullandığın bir intihar mektubu...

Her canlı ölecek. Canlıların içinde insanı ayrı bir yere koymak istiyorum. Neden ayrı bir yere koymak istediğimi şöyle açıklayabilirim: Ben bir insan değilim.

İstediğin gibi hayatını yaşa, hayatının sonu herkesinki gibi olacak. Her ölüm bir intihardır. Çünkü insan kaderini kendi yazar. Hür iraden vardır, her şeyi kendin seçersin. Bu seçimlerin kaderini oluşturur. Yaşadıklarını kendin yazdın. İlk önce kullandığın mürekkep altın suyu ve not ettiğin kağıtlar da nesli tükenmeye an kalmış bir ağaçtan yapılmış büyük bir hazine değerindeydi. İlk gözlemlerini oraya not düştün. İlk analizlerin ve ilk sentezlerin, hepsi orada. Alfabenin ilk harfini de oraya yazdın.

Yaşadıklarında zaman geçti. Altın suyu bitti ve altın suyu kadar olmasa da değerli bir mürekkep edindin kendine. Ve not edeceğin kağıtlarında da yer kalmadı. Çok uzun süre yetecek olan A4'ün keşfini yaptın. Artık kağıt sıkıntısı yaşamayacaktın. İlk düşüşünle başladın. İlk okuyuşunu da not ettin. Çocukluk aşkı, ilk bisikletin, yediğin ilk tokat, attığın ilk yumruk, karnendeki ilk zayıf, sevgilin tarafından ilk aldatılışın -arkadaşların ve ailen tarafından defalarca aldatıldığın için yazmaya gerek yok onları, rutinleşmiş bir olay o-, yeni okul ve yeni arkadaşlar... Yaşayacağın her anın katipliğini yapacaksın. Sonra, uzun lafın kısası; son olarak bu mürekkeple eskilerin özlemini yazmaya başlayacaksın.

Sonra hiçbir şeyin kalmadığını görmeye başlarsın artık. Çok eskilerden kalma saman kağıtların vardır yalnız. Yıllarca güneşin altında pestili çıkan sen gibi onların da sağlığını ellerinden almış yine aynı güneş! Yazılacak kağıdın oldu ama mürekkep alacak gücün kalmadı. Yaşadığın her anı sen yazdın, sonunu yazmak da sana düşüyordu. Düşündün. Nasılsa sonunu yazacaktın, o zaman kanına ihtiyaç duymana gerek yoktu. Mürekkebin kanın olmalıydı.

Bu mürekkebin en önemli özelliği yaşayacaklarını yazacak olmandı. Yaşadıklarını kendin yazdın. Yaşayacaklarını da kendin yazdın. Çünkü insan kaderini kendi yazar. Ölümünü kendin yazdın. Ölümün kendi ellerinle olduysa bu bir intihardır! Kaderini yazdığını düşünürken, yazdığın şey yalnız bir intihar mektubuydu. Kaderin tüm itiraflarının yer aldığı, imza yerine kanını kullandığın bir intihar mektubu...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat