Gerçek adı Jacques Anatole Thibault olan Anatole France (1844-1924), edebiyatın her türünde eserler vermiş ve tüm eserleri için 1921 yılında Nobel Edebiyat Ödülü almış bir Fransız yazardır. Toplumsal ve sosyolojik konularla ilgilenen “Edebiyat Prensi”, doğalcılık akımının mensuplarından biri olmasına rağmen, Zola gerçekçiliğini reddetmiştir. Kültürel bagajınızın dolu olmasını bekleyen yazarın eserlerinde, insan doğasına, umutlarına ve tarihe dair kuşkucu yaklaşımının izlerini bulabilmek mümkündür.
France'ın ilk uzun hikayesi olan İokaste (1879), yazar ve karakterler arasına mesafe koyan, duygusal ve bilgili karakterlerin yarattığı bir ironiden oluşuyor.
Adını, Oidipus'un hem karısı hem de annesi olan kadından alan bu eser; tarihin, toplumun ve insanın etkileşimini satırları arasında sunuyor. Hikayemiz, France'ın sözcüsü olan Mösyö Longuemare'ın acıya övgüleriyle başlıyor:
“Acı gereklidir, Matmazel. Varlıkların koruyucusudur o...”
Gerçek adı Jacques Anatole Thibault olan Anatole France (1844-1924), edebiyatın her türünde eserler vermiş ve tüm eserleri için 1921 yılında Nobel Edebiyat Ödülü almış bir Fransız yazardır. Toplumsal ve sosyolojik konularla ilgilenen “Edebiyat Prensi”, doğalcılık akımının mensuplarından biri olmasına rağmen, Zola gerçekçiliğini reddetmiştir. Kültürel bagajınızın dolu olmasını bekleyen yazarın eserlerinde, insan doğasına, umutlarına ve tarihe dair kuşkucu yaklaşımının izlerini bulabilmek mümkündür.
France'ın ilk uzun hikayesi olan İokaste (1879), yazar ve karakterler arasına mesafe koyan, duygusal ve bilgili karakterlerin yarattığı bir ironiden oluşuyor.
Adını, Oidipus'un hem karısı hem de annesi olan kadından alan bu eser; tarihin, toplumun ve insanın etkileşimini satırları arasında sunuyor. Hikayemiz, France'ın sözcüsü olan Mösyö Longuemare'ın acıya övgüleriyle başlıyor:
“Acı gereklidir, Matmazel. Varlıkların koruyucusudur o...”