Bu kitap "Türkler barbar mıdır?" sorusuna kesin bir olumsuz cevap veriyor ve barbarlığı tüm boyutlarıyla ele alarak kimseye "Türkler barbardır" deme hakkını vermiyor.
Eser Çin, Roma, Rusya veya diğer Batılı güçlerin bozkırlılara yani esasen Türklere hiçbir sebep yokken saldırdıklarını ve bozkırlıların hiçbir zaman yok yere bu güçlerin üzerine gitmediklerini tarihî belgelerle ortaya koymaktadır.
Kitabı okuyan biri sonunda şu soruyu sorabilir: "Kim barbar? Türkler mi yoksa onların etrafında kendilerini herkesten üstün gören işgalci sömürgeciler mi?" İpek Yolu bir zamanlar sadece bir mal dolaşım hattı değil aynı zamanda dünyanın en gelişmiş ekonomik, sosyal ve kültürel sistemiydi ve bu sistemi bozkırlılar yani esasen Türkler işletmekteydi.
Eser, tarihî İpek Yolu'nu merkez alarak en eski devirlerden bugünlere iki bin yıllık Türkistan-Orta Asya tarihini anlatmaktadır. Yazarın Türkistan sahasında yaşayan eski insanın, bilhassa Türkün hâlet-i ruhiyesini bugün yaşıyormuş gibi yazması, eserin samimî dili ve açıklığı tarih okumayı pek sevmeyenlerin bile ilgisini çekecek niteliktedir.
Bu kitap "Türkler barbar mıdır?" sorusuna kesin bir olumsuz cevap veriyor ve barbarlığı tüm boyutlarıyla ele alarak kimseye "Türkler barbardır" deme hakkını vermiyor.
Eser Çin, Roma, Rusya veya diğer Batılı güçlerin bozkırlılara yani esasen Türklere hiçbir sebep yokken saldırdıklarını ve bozkırlıların hiçbir zaman yok yere bu güçlerin üzerine gitmediklerini tarihî belgelerle ortaya koymaktadır.
Kitabı okuyan biri sonunda şu soruyu sorabilir: "Kim barbar? Türkler mi yoksa onların etrafında kendilerini herkesten üstün gören işgalci sömürgeciler mi?" İpek Yolu bir zamanlar sadece bir mal dolaşım hattı değil aynı zamanda dünyanın en gelişmiş ekonomik, sosyal ve kültürel sistemiydi ve bu sistemi bozkırlılar yani esasen Türkler işletmekteydi.
Eser, tarihî İpek Yolu'nu merkez alarak en eski devirlerden bugünlere iki bin yıllık Türkistan-Orta Asya tarihini anlatmaktadır. Yazarın Türkistan sahasında yaşayan eski insanın, bilhassa Türkün hâlet-i ruhiyesini bugün yaşıyormuş gibi yazması, eserin samimî dili ve açıklığı tarih okumayı pek sevmeyenlerin bile ilgisini çekecek niteliktedir.