Yüzyılımızın büyük düşünürü Karl Popper'in söylediği gibi, "Demokrasi, karşılıklı anlayış ve hoşgörünün hakim olduğu bir rejimdir." Ne var ki "hoşgörü" çelişkili bir kavramdır. Sınırsız hoşgörü (tolerance), hoşgörüyü ortadan kaldırır. Hoşgörü sahibi olmayanlara hoşgörü gösterilmesi, hoşgörülü bir toplumun dayatmacılara karşı savunmasız bırakılması, hoşgörüsüyle birlikte, hoşgörülü kişinin kendisini de yok eder.
Anayasal düzenimizi ve ülke bütünlüğünü görevim gereği hukuk yoluyla savunmaya çalışırken hazırladığım belgelerin, yazdığım makalelerin ve yaptığım bazı konuşmaların, tüm çağdaş Atatürkçülerin benimsediği 'militan demokrasi' anlayışına açıklık getirdiği inancındayım.
Kitabın başlangıç kısmına "not defterimden seçmeler" bölümünü koymayı uygun gördüm. O bölümde yazılı olanları bilmek, sizin de hakkınız diye düşündüm.
Kitabın son bölümünde Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer tarafından hazırlanan ve Ankara Bürosu'nca düzenlenen Hukuk Kurultayı 2000'de sunulan "Din Vicdan ve Kanaat Özgürlüğü" başlıklı bildiriyi koymayı uygun gördüm. Bu çok önemli bildiri ile birlikte, kitabın tümünü okumak sabrını gösterirseniz; laiklik, terörle mücadele, Cumhuriyetimizi yıkmaya çalışan örgütler, din, vicdan, düşünce özgürlüğü konularında pek çok fikrinizi değiştireceğinize inanıyorum.
Nazım Hikmet bir şiirinde:
Kitap, rüzgar olup
Perdeyi kaldırmalıdır.
Kitap Kanber tayı olup Şah İsmail'in
Seni devlerin üzerine saldırtmalıdır
demişti.
Ben de perdeyi kaldıran bir kitap hazırlamaya çalıştım.
Becerebildiysem ne mutlu bana!
Yüzyılımızın büyük düşünürü Karl Popper'in söylediği gibi, "Demokrasi, karşılıklı anlayış ve hoşgörünün hakim olduğu bir rejimdir." Ne var ki "hoşgörü" çelişkili bir kavramdır. Sınırsız hoşgörü (tolerance), hoşgörüyü ortadan kaldırır. Hoşgörü sahibi olmayanlara hoşgörü gösterilmesi, hoşgörülü bir toplumun dayatmacılara karşı savunmasız bırakılması, hoşgörüsüyle birlikte, hoşgörülü kişinin kendisini de yok eder.
Anayasal düzenimizi ve ülke bütünlüğünü görevim gereği hukuk yoluyla savunmaya çalışırken hazırladığım belgelerin, yazdığım makalelerin ve yaptığım bazı konuşmaların, tüm çağdaş Atatürkçülerin benimsediği 'militan demokrasi' anlayışına açıklık getirdiği inancındayım.
Kitabın başlangıç kısmına "not defterimden seçmeler" bölümünü koymayı uygun gördüm. O bölümde yazılı olanları bilmek, sizin de hakkınız diye düşündüm.
Kitabın son bölümünde Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer tarafından hazırlanan ve Ankara Bürosu'nca düzenlenen Hukuk Kurultayı 2000'de sunulan "Din Vicdan ve Kanaat Özgürlüğü" başlıklı bildiriyi koymayı uygun gördüm. Bu çok önemli bildiri ile birlikte, kitabın tümünü okumak sabrını gösterirseniz; laiklik, terörle mücadele, Cumhuriyetimizi yıkmaya çalışan örgütler, din, vicdan, düşünce özgürlüğü konularında pek çok fikrinizi değiştireceğinize inanıyorum.
Nazım Hikmet bir şiirinde:
Kitap, rüzgar olup
Perdeyi kaldırmalıdır.
Kitap Kanber tayı olup Şah İsmail'in
Seni devlerin üzerine saldırtmalıdır
demişti.
Ben de perdeyi kaldıran bir kitap hazırlamaya çalıştım.
Becerebildiysem ne mutlu bana!