Üretim biçim, tarihin yorumunda kullanılabilecek olguların indirgenebileceği en önemli değişkeni oluşturmaktadır. Keza, üretim biçimi, siyasal, sosyal ve ekonomik değişimin dinamiğini oluşturan temel değişkendir. Bu bağlamda günümüzdeki çalışma ilişkileri sanayi devriminin ve tarihinin bu kırılma noktasını izleyen teknolojik değişimlerin eseridir.
Bu nedenle gerek çalışma ilişkilerinde gerekse sosyal güvenlik alanında değişim kaçınılmayan tek değişken olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla çalışma ilişkileri ve sosyal güvenliği düzenleyen kurallar da bir değişim dinamizmi içermektedir.
Ülkemizde de çalışma, ilişkileri ve sosyal güvenlik alanında ortaya çıkan değişim, dünyadaki bu sürecin iz düşümleri olarak gerçekleşmektedir. İşte bu çalışmada, siyasal, sosyal ve ekonomik koşulların üretim biçiminde yeniden evrildiği bu süreçte çalışma hayatının ve sosyal güvenliğin değişim dinamikleri de göz önünde tutularak, çalışma hayatını ve sosyal güvenliği düzenleyen mevzuat mümkün olduğunca öz ve gerektiği kadar da detaylı ele alınmıştır.
Bu eserde, çalışma hayatını ve sosyal güvenliği düzenleyen yasal hükümler konularına göre, dört kitap halinde sunulmuştur. Birinci kitapta bireysel çalışma hukuku ikinci kitapta sendikalar hukuku üçüncü kitapta toplu iş sözleşmesi grev ve lokavt hukuku ve dördüncü kitapta da sosyal sigortalar hukuku konuları ele alınmıştır. Bu sistematiğin bu şekilde oluşturmasında çalışanların çalışma ilişkileri ve sosyal güvenlikleri esas alınmıştır.
Üretim biçim, tarihin yorumunda kullanılabilecek olguların indirgenebileceği en önemli değişkeni oluşturmaktadır. Keza, üretim biçimi, siyasal, sosyal ve ekonomik değişimin dinamiğini oluşturan temel değişkendir. Bu bağlamda günümüzdeki çalışma ilişkileri sanayi devriminin ve tarihinin bu kırılma noktasını izleyen teknolojik değişimlerin eseridir.
Bu nedenle gerek çalışma ilişkilerinde gerekse sosyal güvenlik alanında değişim kaçınılmayan tek değişken olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla çalışma ilişkileri ve sosyal güvenliği düzenleyen kurallar da bir değişim dinamizmi içermektedir.
Ülkemizde de çalışma, ilişkileri ve sosyal güvenlik alanında ortaya çıkan değişim, dünyadaki bu sürecin iz düşümleri olarak gerçekleşmektedir. İşte bu çalışmada, siyasal, sosyal ve ekonomik koşulların üretim biçiminde yeniden evrildiği bu süreçte çalışma hayatının ve sosyal güvenliğin değişim dinamikleri de göz önünde tutularak, çalışma hayatını ve sosyal güvenliği düzenleyen mevzuat mümkün olduğunca öz ve gerektiği kadar da detaylı ele alınmıştır.
Bu eserde, çalışma hayatını ve sosyal güvenliği düzenleyen yasal hükümler konularına göre, dört kitap halinde sunulmuştur. Birinci kitapta bireysel çalışma hukuku ikinci kitapta sendikalar hukuku üçüncü kitapta toplu iş sözleşmesi grev ve lokavt hukuku ve dördüncü kitapta da sosyal sigortalar hukuku konuları ele alınmıştır. Bu sistematiğin bu şekilde oluşturmasında çalışanların çalışma ilişkileri ve sosyal güvenlikleri esas alınmıştır.