Milli Mücadele Tarihimiz için başlangıç sayılabilecek birkaç olay vardır. Bunlardan birincisi, Mondros Mütarekesi'nin imzalanması, ikincisi Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışı, diğeri de 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalidir. İzmir'in işgali olayı, 1915 Çanakkale ruhunu tekrar canlandıran ve Türk Milletini gelecek endişesine sevk eden gelişmelerdendir.
İzmir'in işgali ile ilgili yayınladığımız telgraflar, işgalin Türk Milleti üzerindeki etkisini ve tepkisini açıkça göstermektedir. Telgraflar aynı olay karşısında aynı tepkiyi veren bir ruhu da yansıtmaktadır ki, bu ruh millet olma özelliklerinin başında gelmektedir.
Sosyolojik olarak, mitinglerin düzenlenmesi ve telgrafların yoğun bir şekilde İstanbul'a gönderilmesi, 1919 yılı Anadolusu'nun toplumsal ve psikolojik yapısını da açıkça ortaya koymaktadır. Geçen on yıl boyunca cephelerde savaşmış ve her şeyini sahip olduğu değerler uğruna harcamış olan bir milletin sesi olan bu telgraflar, milletin aynı azimle yine mücadele edilebileceğini de göstermektedir. Gösterilen tepkiler sadece telgraflarda kalan ve bir görevi savmak için belirtilen duygular değil, hemen uygulamaya konulan samimi duygulardır. Bu telgraflarda ortaya çıkan ruh, Mustafa Kemal Paşa'yı Milli Mücadele hareketi için daha da cesaretlendirmiştir. Bu sebeple O, Türk Milleti'ni ancak bu heyecanın kurtarabileceğine dikkat çekerek bu tepkilerin devam ettirilmesini arkadaşlarından istemiştir. Bu sebeplerden dolayı telgraflar ve mitingler Milli Mücadele hareketinin başlangıcı sayılabilecek niteliktedirler.
Yayınladığımız belgeler Başbakanlık Osmanlı Arşivi Sadaret Evrakı tasnifinden alınmış olan belgelerdir. Belgelerin arşivden toplanması ve bugünkü harflerle yazılması yaklaşık üç yıl sürmüştür. Belgelerin yüzde yetmişten fazlası daha önce herhangi bir çalışmada yayınlanmamıştır.
Milli Mücadele Tarihimiz için başlangıç sayılabilecek birkaç olay vardır. Bunlardan birincisi, Mondros Mütarekesi'nin imzalanması, ikincisi Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışı, diğeri de 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalidir. İzmir'in işgali olayı, 1915 Çanakkale ruhunu tekrar canlandıran ve Türk Milletini gelecek endişesine sevk eden gelişmelerdendir.
İzmir'in işgali ile ilgili yayınladığımız telgraflar, işgalin Türk Milleti üzerindeki etkisini ve tepkisini açıkça göstermektedir. Telgraflar aynı olay karşısında aynı tepkiyi veren bir ruhu da yansıtmaktadır ki, bu ruh millet olma özelliklerinin başında gelmektedir.
Sosyolojik olarak, mitinglerin düzenlenmesi ve telgrafların yoğun bir şekilde İstanbul'a gönderilmesi, 1919 yılı Anadolusu'nun toplumsal ve psikolojik yapısını da açıkça ortaya koymaktadır. Geçen on yıl boyunca cephelerde savaşmış ve her şeyini sahip olduğu değerler uğruna harcamış olan bir milletin sesi olan bu telgraflar, milletin aynı azimle yine mücadele edilebileceğini de göstermektedir. Gösterilen tepkiler sadece telgraflarda kalan ve bir görevi savmak için belirtilen duygular değil, hemen uygulamaya konulan samimi duygulardır. Bu telgraflarda ortaya çıkan ruh, Mustafa Kemal Paşa'yı Milli Mücadele hareketi için daha da cesaretlendirmiştir. Bu sebeple O, Türk Milleti'ni ancak bu heyecanın kurtarabileceğine dikkat çekerek bu tepkilerin devam ettirilmesini arkadaşlarından istemiştir. Bu sebeplerden dolayı telgraflar ve mitingler Milli Mücadele hareketinin başlangıcı sayılabilecek niteliktedirler.
Yayınladığımız belgeler Başbakanlık Osmanlı Arşivi Sadaret Evrakı tasnifinden alınmış olan belgelerdir. Belgelerin arşivden toplanması ve bugünkü harflerle yazılması yaklaşık üç yıl sürmüştür. Belgelerin yüzde yetmişten fazlası daha önce herhangi bir çalışmada yayınlanmamıştır.