İslam dini “la ilahe illallah” Tevhid kelimesi üzerine bina edilmiş, İslam dininin diğer hükümleri, emirleri, nizamı hep bu kelimenin ihtiva ettiği manalardan kaynaklanmış, böylece İslam'da mevcut olan ibadetler, hükümler mü'minlerin kalbindeki tevhidi sabitleştirmiş ve kuvvetlendirmiştir.
Bütün nebi ve rasuller de tarih boyunca insanları bu tevhid kelimesine ve onun gerektirdiği her tür ilim, amel, inanç ve davranışa davet etmişlerdir. Fakat son rasul Muhammed (a.s)'in insanlara getirmiş olduğu İslam dini ve şeriatinden başka sahih bir din ve şeriat kalmamıştır. Zira Allah (c.c) bu dini asıllarıyla korumuştur. Tahrifçilerin eli bu dine uzanamamıştır. İnsanların hayatlarına hakim olan küfürler ve cahiliye adetleri onu tamamen örtememiştir. Onun için tevhidin hakikatleri bu dinin en önemli ve en açık özellikleri olarak kalmıştır.
İslam dini “la ilahe illallah” Tevhid kelimesi üzerine bina edilmiş, İslam dininin diğer hükümleri, emirleri, nizamı hep bu kelimenin ihtiva ettiği manalardan kaynaklanmış, böylece İslam'da mevcut olan ibadetler, hükümler mü'minlerin kalbindeki tevhidi sabitleştirmiş ve kuvvetlendirmiştir.
Bütün nebi ve rasuller de tarih boyunca insanları bu tevhid kelimesine ve onun gerektirdiği her tür ilim, amel, inanç ve davranışa davet etmişlerdir. Fakat son rasul Muhammed (a.s)'in insanlara getirmiş olduğu İslam dini ve şeriatinden başka sahih bir din ve şeriat kalmamıştır. Zira Allah (c.c) bu dini asıllarıyla korumuştur. Tahrifçilerin eli bu dine uzanamamıştır. İnsanların hayatlarına hakim olan küfürler ve cahiliye adetleri onu tamamen örtememiştir. Onun için tevhidin hakikatleri bu dinin en önemli ve en açık özellikleri olarak kalmıştır.