İslam hukukunda insan daha dünyaya gelmeden cenin halindeyken dahi ihmal edilmemiş, önemsenmiş ve ona değer verilerek birtakım düzenlemeler yapılmış, hakkında hükümler verilmiştir. Bu kitapta İslâm hukukundaki ceninle ilgili hükümler Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre bir araya getirerek ceninin anne karnında var olmasının İslâm hukukundaki hükümler üzerindeki tesiri ve ceninin İslâm hukuk sistemindeki yeri tespit edilmiştir. Kur'an-Kerim, hadis-i şerifler ve fıkıh literatüründe ceninden bahsedilmiş onun nutfe, alaka, mudğa, azm, lahm ve ruh üflenmesi aşamalarından geçerek dünyaya geldiği belirtilmiştir. Cenin anneye bağlı bir yaşam sürdürdüğü için onun bir parçası gibi görünse de anneden ayrılıp bağımsız bir varlık olacağı düşüncesiyle ayrı bir canlı olarak değerlendirilerek hem şahıs varlığını ilgilendiren hem de malvarlığını ilgilendiren hakları koruma altına alınmıştır. Şahıs varlığıyla ilgili olarak o, daha anne rahmindeki ilk günlerinden itibaren korunması gerekli bir canlı olarak kabul edilmiş ve varlığını kasteden her türlü davranış yasaklanmış ve cezalandırılmıştır. Kendisine eksik bir vücup ehliyeti tanınarak da doğuma kadar zayi olması muhtemel nesep, miras, vasiyet, vakıf, hibe gibi mal varlığı hakları onun için saklı tutulmuştur. Annesinin karnında varlığı iddet, oruç ve ceza uygulanmasında annesi ile ilgili hükümlerde etkili olmuştur.
İslam hukukunda insan daha dünyaya gelmeden cenin halindeyken dahi ihmal edilmemiş, önemsenmiş ve ona değer verilerek birtakım düzenlemeler yapılmış, hakkında hükümler verilmiştir. Bu kitapta İslâm hukukundaki ceninle ilgili hükümler Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre bir araya getirerek ceninin anne karnında var olmasının İslâm hukukundaki hükümler üzerindeki tesiri ve ceninin İslâm hukuk sistemindeki yeri tespit edilmiştir. Kur'an-Kerim, hadis-i şerifler ve fıkıh literatüründe ceninden bahsedilmiş onun nutfe, alaka, mudğa, azm, lahm ve ruh üflenmesi aşamalarından geçerek dünyaya geldiği belirtilmiştir. Cenin anneye bağlı bir yaşam sürdürdüğü için onun bir parçası gibi görünse de anneden ayrılıp bağımsız bir varlık olacağı düşüncesiyle ayrı bir canlı olarak değerlendirilerek hem şahıs varlığını ilgilendiren hem de malvarlığını ilgilendiren hakları koruma altına alınmıştır. Şahıs varlığıyla ilgili olarak o, daha anne rahmindeki ilk günlerinden itibaren korunması gerekli bir canlı olarak kabul edilmiş ve varlığını kasteden her türlü davranış yasaklanmış ve cezalandırılmıştır. Kendisine eksik bir vücup ehliyeti tanınarak da doğuma kadar zayi olması muhtemel nesep, miras, vasiyet, vakıf, hibe gibi mal varlığı hakları onun için saklı tutulmuştur. Annesinin karnında varlığı iddet, oruç ve ceza uygulanmasında annesi ile ilgili hükümlerde etkili olmuştur.