İslam tarihinde, Kur'an-ı Kerim'in nüzûlü sürecindeki tartışmalı konulardan biri ve belki de en önemlisi Oryantalistlerin neredeyse her vesile ile gündeme getirerek tartışma konusu yaptıkları “Garânîk” diye bilinen hâdisedir.
Meselenin özünü; Hz. Peygamberin müşriklerin gönlünü İslâm'a ısındırmak istediği bir sırada şeytanın telkini ile vahye Allah kelamı olmayan bazı sözler karıştırdığı, daha sonra ise ilâhî ikazla bundan vazgeçtiği iddiaları oluşturmaktadır.
Böylesine kritik öneme sahip bir mesele hakkında ülkemiz başta olmak üzere İslam dünyasında çok sayıda bilimsel çalışmanın yapılmış olduğu düşünülür. Oysa gerçek hiç de böyle değildir.
Bu kitapta, konu hakkında ileri sürülen iddialar, bu alanda tarih içerisinde yapılan araştırmalara da atıflar yapılarak değerlendirilmektedir.
İslam tarihinde, Kur'an-ı Kerim'in nüzûlü sürecindeki tartışmalı konulardan biri ve belki de en önemlisi Oryantalistlerin neredeyse her vesile ile gündeme getirerek tartışma konusu yaptıkları “Garânîk” diye bilinen hâdisedir.
Meselenin özünü; Hz. Peygamberin müşriklerin gönlünü İslâm'a ısındırmak istediği bir sırada şeytanın telkini ile vahye Allah kelamı olmayan bazı sözler karıştırdığı, daha sonra ise ilâhî ikazla bundan vazgeçtiği iddiaları oluşturmaktadır.
Böylesine kritik öneme sahip bir mesele hakkında ülkemiz başta olmak üzere İslam dünyasında çok sayıda bilimsel çalışmanın yapılmış olduğu düşünülür. Oysa gerçek hiç de böyle değildir.
Bu kitapta, konu hakkında ileri sürülen iddialar, bu alanda tarih içerisinde yapılan araştırmalara da atıflar yapılarak değerlendirilmektedir.