İnsan için zamanını tanımanın ve olayların nedenlerini bilmenin, özellikle bu olaylardan ibret çıkarmanın zorunlluğu tartışma götürmez bir gerçektir; tarihin sadece birey değil, milletlerle ırklar üzerindeki etkisi de apaçık ortadadır. Diğer taraftan bir milletin tarihi ve bu tarihteki ibretler, tüketim tarihi bittiğinde bir kenara atılabilecek bir meta olmadığından, tarihi; geçmişte vuku bulduğu halde, gelecek nesiller için yazılır.
Ciddi bir akademik çalışmanın ürünü olan elinizdeki eser aslında yazarın Üniversitede verdiği ders mevzuatının özetidir. Beş bölüm ve 16 alt başlık altında sadr-ı İslam tarihi incelenmiştir. Arap Yarımadası'nın İslam öncesi döneminde durum ve şartları etraflıca ele alınmıştır. Zira cahiliye dönemi sırasında Arap Yarımadası'nın içinde bulunduğu durumu tam olarak bilmeden İslam tarihindeki birçok olayın idrak ve tahlili ya imkansız ya da en azından eksik olacaktır.
Yazar, nebevi çağdaki olayların teferruat ve tafsilleri için ayrı ayrı ve çeşitli kaynakları kullanmaya özen göstermiştir. Kitabın tamamında göze çarpan Kur'an ve hadis kaynaklı belgeler bu eseri alelade bir tarih çalışmasından öteye taşıyarak o dönemle ilgili bazı olaylar çevresindeki şüpheleri giderici nitelikte ciddi bir tahlil ve incelemeyi mümkün kılmaktadır.
İnsan için zamanını tanımanın ve olayların nedenlerini bilmenin, özellikle bu olaylardan ibret çıkarmanın zorunlluğu tartışma götürmez bir gerçektir; tarihin sadece birey değil, milletlerle ırklar üzerindeki etkisi de apaçık ortadadır. Diğer taraftan bir milletin tarihi ve bu tarihteki ibretler, tüketim tarihi bittiğinde bir kenara atılabilecek bir meta olmadığından, tarihi; geçmişte vuku bulduğu halde, gelecek nesiller için yazılır.
Ciddi bir akademik çalışmanın ürünü olan elinizdeki eser aslında yazarın Üniversitede verdiği ders mevzuatının özetidir. Beş bölüm ve 16 alt başlık altında sadr-ı İslam tarihi incelenmiştir. Arap Yarımadası'nın İslam öncesi döneminde durum ve şartları etraflıca ele alınmıştır. Zira cahiliye dönemi sırasında Arap Yarımadası'nın içinde bulunduğu durumu tam olarak bilmeden İslam tarihindeki birçok olayın idrak ve tahlili ya imkansız ya da en azından eksik olacaktır.
Yazar, nebevi çağdaki olayların teferruat ve tafsilleri için ayrı ayrı ve çeşitli kaynakları kullanmaya özen göstermiştir. Kitabın tamamında göze çarpan Kur'an ve hadis kaynaklı belgeler bu eseri alelade bir tarih çalışmasından öteye taşıyarak o dönemle ilgili bazı olaylar çevresindeki şüpheleri giderici nitelikte ciddi bir tahlil ve incelemeyi mümkün kılmaktadır.