Her şeyde olduğu gibi şeriatta, tarikatta ve hakikatte de ana esas usûldür. Zira usûlsüz, menzile ve maksûda ulaşmak mümkün değildir. “Usûlü olmayanın vusulü olmaz.” Tasavvufun temel esaslarından biridir. Vuslat, ilimsiz olur fakat usûlsüz olmaz.
Tasavvufta içtihat edilen usûl, âdap ve erkân; insan nefsini tezkiye etmeyi amaçlayan, ilâhî hükümlere aykırı olmayan ve mutasavvıfların kalplerine Allah tarafından inam olunup yerleştirilen hikmetli yöntem ve uygulamalardır.
Pirlerin yolundan gidenler, Pirlerin ortaya koyduğu usûlü tatbik ettikleri ölçüde Mârifetullah'a ve Hak rızasına kavuşurlar.
Her kurumun olduğu gibi her tarikatın da kendi usûllerine göre adap ve erkânı vardır. Bu adap, birbiriyle ana hatlarda benzerlik göstermekle birlikte, her tarikatı diğerinden ayıran kendine has hususiyetlerdir.
Tarikler, erenlerin yoludur. Erenlerin yolu, varlık yolu değildir. Varlığı olana, iddia peşinde koşana bir şey verilmez. Erenlerin yolu, edep-erkan ve usûl-adap yoludur. Onların yanına boş giren dolu çıkar, dolu giren de boş…
Bu eser; Hakk'a talip ve rızaya râgıp olanlara, kendi özünü bilmeyi murat edenlere, insan doğup insan yaşamak ve yine insan olarak ölmek isteyenlere, “irciî” nasipleri bizden olanlara inşallah iyi bir rehber olacaktır.
Her şeyde olduğu gibi şeriatta, tarikatta ve hakikatte de ana esas usûldür. Zira usûlsüz, menzile ve maksûda ulaşmak mümkün değildir. “Usûlü olmayanın vusulü olmaz.” Tasavvufun temel esaslarından biridir. Vuslat, ilimsiz olur fakat usûlsüz olmaz.
Tasavvufta içtihat edilen usûl, âdap ve erkân; insan nefsini tezkiye etmeyi amaçlayan, ilâhî hükümlere aykırı olmayan ve mutasavvıfların kalplerine Allah tarafından inam olunup yerleştirilen hikmetli yöntem ve uygulamalardır.
Pirlerin yolundan gidenler, Pirlerin ortaya koyduğu usûlü tatbik ettikleri ölçüde Mârifetullah'a ve Hak rızasına kavuşurlar.
Her kurumun olduğu gibi her tarikatın da kendi usûllerine göre adap ve erkânı vardır. Bu adap, birbiriyle ana hatlarda benzerlik göstermekle birlikte, her tarikatı diğerinden ayıran kendine has hususiyetlerdir.
Tarikler, erenlerin yoludur. Erenlerin yolu, varlık yolu değildir. Varlığı olana, iddia peşinde koşana bir şey verilmez. Erenlerin yolu, edep-erkan ve usûl-adap yoludur. Onların yanına boş giren dolu çıkar, dolu giren de boş…
Bu eser; Hakk'a talip ve rızaya râgıp olanlara, kendi özünü bilmeyi murat edenlere, insan doğup insan yaşamak ve yine insan olarak ölmek isteyenlere, “irciî” nasipleri bizden olanlara inşallah iyi bir rehber olacaktır.