İslam ve Bilim Tarihin Meydan Okuması Karşısında
İslam bilim tarihi sahasının önde gelen isimlerinden Ahmad Dallal, elinizdeki bu çalışmada İslam matematik ve doğa bilimlerini, kültürel ve tarihsel bağlamları çerçevesinde özgün bir okumaya tabi tutuyor. İslam tarihinde bilimsel düşüncenin başlangıcı ve gelişimi, bilim ile felsefe arasındaki etkileşim, bilim-din ilişkisi ve de modern Müslüman dünyada bilimin serencamı gibi alanın başlıca meselelerine odaklanan Dallal, hem şimdiye değin üretilmiş ikincil literatürü eleştirel bir süzgeçten geçiriyor hem de ele aldığı konularla ilgili pek çok birincil kaynağı ustaca yorumlayarak kendi bakış açısını okuyucuyla paylaşıyor. Bilim tarihini salt teknik detay aktarımına indirgemeyen; bilim, din ve felsefe ilişkisini karşıtlık anlatısına hapsetmeyen; bilimin toplumsal ve kültürel öğelerle karmaşık ve sıkı irtibatı olduğunu vurgulayarak bütüncül bir inceleme çabasını öne çıkaran Dallal, İslam toplumlarının farklı bilimsel bakış açılarına sahip zengin bir birikimi temsil ettiğini ikna edici bir biçimde ortaya koyuyor. Kronolojik ve betimlemeci bir anlatıdan ziyade alanın temel sorularına odaklanan ve yeni araştırma konularına kapı aralayan bu kitap, İslam bilim ve entelektüel tarihine ilgi duyanların ilgisini çekecektir.
İslam bilim tarihi sahasının önde gelen isimlerinden Ahmad Dallal, elinizdeki bu çalışmada İslam matematik ve doğa bilimlerini, kültürel ve tarihsel bağlamları çerçevesinde özgün bir okumaya tabi tutuyor. İslam tarihinde bilimsel düşüncenin başlangıcı ve gelişimi, bilim ile felsefe arasındaki etkileşim, bilim-din ilişkisi ve de modern Müslüman dünyada bilimin serencamı gibi alanın başlıca meselelerine odaklanan Dallal, hem şimdiye değin üretilmiş ikincil literatürü eleştirel bir süzgeçten geçiriyor hem de ele aldığı konularla ilgili pek çok birincil kaynağı ustaca yorumlayarak kendi bakış açısını okuyucuyla paylaşıyor. Bilim tarihini salt teknik detay aktarımına indirgemeyen; bilim, din ve felsefe ilişkisini karşıtlık anlatısına hapsetmeyen; bilimin toplumsal ve kültürel öğelerle karmaşık ve sıkı irtibatı olduğunu vurgulayarak bütüncül bir inceleme çabasını öne çıkaran Dallal, İslam toplumlarının farklı bilimsel bakış açılarına sahip zengin bir birikimi temsil ettiğini ikna edici bir biçimde ortaya koyuyor. Kronolojik ve betimlemeci bir anlatıdan ziyade alanın temel sorularına odaklanan ve yeni araştırma konularına kapı aralayan bu kitap, İslam bilim ve entelektüel tarihine ilgi duyanların ilgisini çekecektir.