“Birkaç gün içerisinde Hz. Yusuf (a.s.) dikkatleri üzerine çekti ve hapishanenin gündemi oldu. İçeriyi saran karanlığı nuruyla dağıttı. O; sakin ve ölçülüydü, vakar ve sekinet abidesiydi, ahlaklı, mütevazı, şefkatli ve onur sahibiydi. Meşguliyeti ise zikir ve tesbih idi. İşte bu yüzden hapishane halkı ona saygı göstermek zorunda kaldılar, adeta buna mecburdular. Sanki birisi onları Hz. Yusuf'a (a.s.) yönlendiriyordu. Aslında bunların hepsi Yüce Allah'ın takdiriydi. Sonra ne oldu?
“Birkaç gün içerisinde Hz. Yusuf (a.s.) dikkatleri üzerine çekti ve hapishanenin gündemi oldu. İçeriyi saran karanlığı nuruyla dağıttı. O; sakin ve ölçülüydü, vakar ve sekinet abidesiydi, ahlaklı, mütevazı, şefkatli ve onur sahibiydi. Meşguliyeti ise zikir ve tesbih idi. İşte bu yüzden hapishane halkı ona saygı göstermek zorunda kaldılar, adeta buna mecburdular. Sanki birisi onları Hz. Yusuf'a (a.s.) yönlendiriyordu. Aslında bunların hepsi Yüce Allah'ın takdiriydi. Sonra ne oldu?