Allah Teâlâ'nın razı olduğu ve kabul ettiği yegâne din İslam'dır. Muhatabı tüm insanlık, hedefi dünyada huzur, barış ve adaletin hâkim kılınması, gayesi de insanların hem dünyada hem de ahirette huzur ve saadete ermeleridir. Bunun için İslam, tüm zamanlarda ve mekanlarda rahatlıkla uygulanabilecek hükümler, prensipler ve ahlaki ilkeler ortaya koymuş; bu sayede kısa zamanda Mekke ve Medine sınırlarını aşarak dini, dili, rengi, ırkı, vatanı ve milleti farklı olan insanların gönüllü olarak kabul ettikleri cihan şümul bir din olmuştur.
Bu tarihi gerçeğe rağmen zamanla İslam, “kılıç zoruyla yayılan bir din” iftirasına maruz kalmıştır. İslamafobianın zirve yaptığı, İslam ve Müslüman karşıtı eylem ve söylemlerin tahammül edilemez bir hal aldığı günümüzde bu iftiralar sıkça dile getirilmekte; insanların zihninde kan dökmekten zevk alan, kendi mensuplarından başka kimseye hayat hakkı tanımayan, şiddet yanlısı bir din algısı oluşturmaya gayret edilmektedir. Bugün özellikle batıda İslam ve Müslüman gibi kavramlar kullanıldığında Batılı insanın zihninde terörizm, terörist ve şiddet gibi olgular canlanmaktadır. İşte elinizdeki kitap bu önemli soruna temas etmekte, ayetlerden ve hadislerden hareketle ana hatları ile İslam'ın ne olduğunu ortaya koymaktadır. Bununla birlikte konu hakkında batılı bilim adamı ve düşünürlerin tanıklığına da başvurmaktadır. Kitap bu yönü ile hacminin küçüklüğüne rağmen oldukça zengin bir içeriğe sahiptir.
Allah Teâlâ'nın razı olduğu ve kabul ettiği yegâne din İslam'dır. Muhatabı tüm insanlık, hedefi dünyada huzur, barış ve adaletin hâkim kılınması, gayesi de insanların hem dünyada hem de ahirette huzur ve saadete ermeleridir. Bunun için İslam, tüm zamanlarda ve mekanlarda rahatlıkla uygulanabilecek hükümler, prensipler ve ahlaki ilkeler ortaya koymuş; bu sayede kısa zamanda Mekke ve Medine sınırlarını aşarak dini, dili, rengi, ırkı, vatanı ve milleti farklı olan insanların gönüllü olarak kabul ettikleri cihan şümul bir din olmuştur.
Bu tarihi gerçeğe rağmen zamanla İslam, “kılıç zoruyla yayılan bir din” iftirasına maruz kalmıştır. İslamafobianın zirve yaptığı, İslam ve Müslüman karşıtı eylem ve söylemlerin tahammül edilemez bir hal aldığı günümüzde bu iftiralar sıkça dile getirilmekte; insanların zihninde kan dökmekten zevk alan, kendi mensuplarından başka kimseye hayat hakkı tanımayan, şiddet yanlısı bir din algısı oluşturmaya gayret edilmektedir. Bugün özellikle batıda İslam ve Müslüman gibi kavramlar kullanıldığında Batılı insanın zihninde terörizm, terörist ve şiddet gibi olgular canlanmaktadır. İşte elinizdeki kitap bu önemli soruna temas etmekte, ayetlerden ve hadislerden hareketle ana hatları ile İslam'ın ne olduğunu ortaya koymaktadır. Bununla birlikte konu hakkında batılı bilim adamı ve düşünürlerin tanıklığına da başvurmaktadır. Kitap bu yönü ile hacminin küçüklüğüne rağmen oldukça zengin bir içeriğe sahiptir.