Akıl sahibi olarak bildiğimiz varlıklar içerisinde, hatâ ile olan alâkaları yönünden, şöyle bir neticeye varmamız mümkündür: Hatâ ile hiç ilgisi olmayan ve tînetleri itibariyle mücerred hayır için yaratılmış olan yalnız melekleri biliyoruz. Diğer yönden, mutlak mânada hayır ile alâkası olmayan ve seciyesi tamamen şerre yönelen varlık olarak da şeytanı görmekteyiz.
İnsan ise bu iki yaratık arasında, her ikisine de benzeyebilme kabiliyetine sahip bir hilkat üzeredir. Şerrin vukuundan sonra hayra dönebilen yaratık yalnız insandır.
Akıl sahibi olarak bildiğimiz varlıklar içerisinde, hatâ ile olan alâkaları yönünden, şöyle bir neticeye varmamız mümkündür: Hatâ ile hiç ilgisi olmayan ve tînetleri itibariyle mücerred hayır için yaratılmış olan yalnız melekleri biliyoruz. Diğer yönden, mutlak mânada hayır ile alâkası olmayan ve seciyesi tamamen şerre yönelen varlık olarak da şeytanı görmekteyiz.
İnsan ise bu iki yaratık arasında, her ikisine de benzeyebilme kabiliyetine sahip bir hilkat üzeredir. Şerrin vukuundan sonra hayra dönebilen yaratık yalnız insandır.