Bu çalışmalarda İslam devletinin iki unsurla tanımlanması gerektiği ileri sürülmektedir. Gruplararası faaliyetleri ve umumi sosyal ve iktisadi şartları olduğu kadar, İslami ideallerin gerçekleştirilmesi için gerekli siyasi müesseseleri de belirleyen kaideler sistemidir. Devletin İslamiyeti ile devlet gücünün meşrûiyeti arasında ayırım yapılmıştır. Birincisi hukukun, ikincisi ise otoritenin kaynağı ile şekillendirilmiştir. Devlet Kuralları ve kaideleri ile şeriatın prensiplerine dayandığı ve onlardan türediği sürece İslamidir. Diğer yandan devletin meşrutiyeti, devlet örgütünün ve gücünün ümmetin iradesini yansıtma derecesine dayanır. Çünkü klasik hukukçuların ısrar ettikleri gibi, devlet müesseselerinin meşrûiyeti metne dayalı kaynaklardan türetilmiştir, fakat temel olarak icma prensibine dayanmaktadır.
Bu çalışmalarda İslam devletinin iki unsurla tanımlanması gerektiği ileri sürülmektedir. Gruplararası faaliyetleri ve umumi sosyal ve iktisadi şartları olduğu kadar, İslami ideallerin gerçekleştirilmesi için gerekli siyasi müesseseleri de belirleyen kaideler sistemidir. Devletin İslamiyeti ile devlet gücünün meşrûiyeti arasında ayırım yapılmıştır. Birincisi hukukun, ikincisi ise otoritenin kaynağı ile şekillendirilmiştir. Devlet Kuralları ve kaideleri ile şeriatın prensiplerine dayandığı ve onlardan türediği sürece İslamidir. Diğer yandan devletin meşrutiyeti, devlet örgütünün ve gücünün ümmetin iradesini yansıtma derecesine dayanır. Çünkü klasik hukukçuların ısrar ettikleri gibi, devlet müesseselerinin meşrûiyeti metne dayalı kaynaklardan türetilmiştir, fakat temel olarak icma prensibine dayanmaktadır.