İslam için entelektüel ve toplumsal olağanüstü bir canlanma dönemi olan Hicri ikinci asırda, toplumun biraz dış kesiminde zındqın çoğulu zenadiqa lakabıyla kuşatılmış bir kategori göze çarpmaktadır. Zendeqa nedir? Elinizde bulunan kitabın daha da ayan beyan ortaya koyduğu gibi bu kavramın tek bir tanımını yapmak imkansızdır. Chokr, bu kavrama üç tanım getirmektedir. Birinci anlamda zendeqa, gizli veya açıktan açığa düalist tarzda bir sisteme aidiyeti göstermektedir; bu düalist sistemler sadece Maniheizm'le sınırlı değildi; bunun içine Marsiyonizm, Bardesanizm (veya Daysanizm), hatta Mazdekism de dahildi. Sonra bir anlam kaymasıyla, alemin ezeliliğini savunan kişiler de zındiq sayıldılar. O andan itibaren zındiq dehrinin eşanlamlısı haline geldi ve bu terimin kapsadığı bütün anlamları ihtiva etti: Yani Allah'ın varlığının, nübüvvetin ve ahiretin inkarı. Daha sonra yine abartılı bir anlam genişlemesiyle, ahiret hayatını inkar etmekle ve dolayısıyla ölümden sonra mükafat ve ceza olayını ortadan kaldırmakla hiçbir ahlaki ve dini yasaya boyun eğilmediğini düşünerek zendaqa terimi, paradokslu bir şekilde -özellikle de gerçek Maniheistlerin dünyadan el etek çektiklerini göz önünde bulundurduğumuzda- ahlaksızlığın ve sefahatin eşanlamlısı haline gelmiştir. Bu da o dönemde zendeqa suçlamasının -çünkü bu terim polemik veya polis güvenliği niteliğindeydi- ne tür bir sis perdesi içinde bulunduğunu göstermektedir. Bir doktora tezi çerçevesinde Melhem Chokr da, ulaşılabilinen bütün dökümantasyonu olabildiğince kullanarak bu konuyu derinlemesine incelemiş. Titiz bir çalışmanın ürünü olan kitap bu konuda iyi bir kaynak olma özelliğini taşıyor.
İslam için entelektüel ve toplumsal olağanüstü bir canlanma dönemi olan Hicri ikinci asırda, toplumun biraz dış kesiminde zındqın çoğulu zenadiqa lakabıyla kuşatılmış bir kategori göze çarpmaktadır. Zendeqa nedir? Elinizde bulunan kitabın daha da ayan beyan ortaya koyduğu gibi bu kavramın tek bir tanımını yapmak imkansızdır. Chokr, bu kavrama üç tanım getirmektedir. Birinci anlamda zendeqa, gizli veya açıktan açığa düalist tarzda bir sisteme aidiyeti göstermektedir; bu düalist sistemler sadece Maniheizm'le sınırlı değildi; bunun içine Marsiyonizm, Bardesanizm (veya Daysanizm), hatta Mazdekism de dahildi. Sonra bir anlam kaymasıyla, alemin ezeliliğini savunan kişiler de zındiq sayıldılar. O andan itibaren zındiq dehrinin eşanlamlısı haline geldi ve bu terimin kapsadığı bütün anlamları ihtiva etti: Yani Allah'ın varlığının, nübüvvetin ve ahiretin inkarı. Daha sonra yine abartılı bir anlam genişlemesiyle, ahiret hayatını inkar etmekle ve dolayısıyla ölümden sonra mükafat ve ceza olayını ortadan kaldırmakla hiçbir ahlaki ve dini yasaya boyun eğilmediğini düşünerek zendaqa terimi, paradokslu bir şekilde -özellikle de gerçek Maniheistlerin dünyadan el etek çektiklerini göz önünde bulundurduğumuzda- ahlaksızlığın ve sefahatin eşanlamlısı haline gelmiştir. Bu da o dönemde zendeqa suçlamasının -çünkü bu terim polemik veya polis güvenliği niteliğindeydi- ne tür bir sis perdesi içinde bulunduğunu göstermektedir. Bir doktora tezi çerçevesinde Melhem Chokr da, ulaşılabilinen bütün dökümantasyonu olabildiğince kullanarak bu konuyu derinlemesine incelemiş. Titiz bir çalışmanın ürünü olan kitap bu konuda iyi bir kaynak olma özelliğini taşıyor.