İsmail Ünalmış'tan;
“Yakın tarih devresi; okulu, gazetesi, tiyatrosu ve bütünmüesseseleriyle yalanın öğretildiği, eğitildiği, propagandaedildiği bir devredir. Bir milletin gençliği düşünmektenmahrum olarak yetiştirilmiştir. Topyekûn aydınlar kadrosune kötü kalıplar içinde şartlandırılmıştır. Doğru düşünmenin,doğruyu bulmanın metodu gösterileceği yerde; bütündoğruların ölçüsü “batı”olarak halledilivermiştir. Hâlbukibatı, o devre, doğruyu bulma münakaşasının çıkmazı içerisindedir.
Batıdan gelen değerler bizi kurtaramamıştır. Cumhuriyetşenliklerinde “yepyeni bir Türkiye yarattık” şiirleri okuyançocuklar bile artık yeni bir masal aramaktadır. Düşünmüyormusunuz; üç buçuk sosyalist polemikçinin arkasınaniçin bu kadar genç yığılmıştır?”
Öyleyse gençliğe düşen taşı gediğine koymak, yani medeniyetimizi yeniden inşadır. Bu da iki sütuna dayanır: Tefekkür ve aksiyon. Ünalmış'ın yaptığı ve gençliğimize vermek istediği mesaj da budur. Kitap, bunlara dayalı bir tahlili içerir.
İsmail Ünalmış'tan;
“Yakın tarih devresi; okulu, gazetesi, tiyatrosu ve bütünmüesseseleriyle yalanın öğretildiği, eğitildiği, propagandaedildiği bir devredir. Bir milletin gençliği düşünmektenmahrum olarak yetiştirilmiştir. Topyekûn aydınlar kadrosune kötü kalıplar içinde şartlandırılmıştır. Doğru düşünmenin,doğruyu bulmanın metodu gösterileceği yerde; bütündoğruların ölçüsü “batı”olarak halledilivermiştir. Hâlbukibatı, o devre, doğruyu bulma münakaşasının çıkmazı içerisindedir.
Batıdan gelen değerler bizi kurtaramamıştır. Cumhuriyetşenliklerinde “yepyeni bir Türkiye yarattık” şiirleri okuyançocuklar bile artık yeni bir masal aramaktadır. Düşünmüyormusunuz; üç buçuk sosyalist polemikçinin arkasınaniçin bu kadar genç yığılmıştır?”
Öyleyse gençliğe düşen taşı gediğine koymak, yani medeniyetimizi yeniden inşadır. Bu da iki sütuna dayanır: Tefekkür ve aksiyon. Ünalmış'ın yaptığı ve gençliğimize vermek istediği mesaj da budur. Kitap, bunlara dayalı bir tahlili içerir.