100 yıl önce yazılmış ve tarihin tozlu sayfalarında unutulmuş bir kitap...
1891-1918 yılları arasında İstanbul'da yaşamış olan Alman gazeteci Friedrich Schrader (1865-1922) İstanbul'u adım adım gezer ve izlenimlerini İstanbul'da çıkan Osmanischer Lloyd gazetesinde, semt röportajları, insan portreleri şeklinde yayınlar. Yazılarında suriçi semtlerini, camileri, türbeleri kendine özgü bir üslupla betimleyen Schrader, Haliç çevresinden fetih döneminin söylencelerini yansıtırken Bizans'ın ayak izlerini de keşfeder.
Gerçek bir İstanbul aşığı olan Schrader'in bu yazılarının derlendiği İstanbul kitabı, savaş yıllarının çalkantısı içinde günümüze kadar tarihin karanlık sayfalarında kalmıştır. Kitap 100 yıl sonra Kerem Çalışkan'ın özenli çevirisiyle ilk kez Türkçe olarak yayınlanmaktadır.
Schrader'in bu ‘sürpriz' kitabı, İstanbul'u seven herkes için gerçek bir armağan…
100 yıl önce yazılmış ve tarihin tozlu sayfalarında unutulmuş bir kitap...
1891-1918 yılları arasında İstanbul'da yaşamış olan Alman gazeteci Friedrich Schrader (1865-1922) İstanbul'u adım adım gezer ve izlenimlerini İstanbul'da çıkan Osmanischer Lloyd gazetesinde, semt röportajları, insan portreleri şeklinde yayınlar. Yazılarında suriçi semtlerini, camileri, türbeleri kendine özgü bir üslupla betimleyen Schrader, Haliç çevresinden fetih döneminin söylencelerini yansıtırken Bizans'ın ayak izlerini de keşfeder.
Gerçek bir İstanbul aşığı olan Schrader'in bu yazılarının derlendiği İstanbul kitabı, savaş yıllarının çalkantısı içinde günümüze kadar tarihin karanlık sayfalarında kalmıştır. Kitap 100 yıl sonra Kerem Çalışkan'ın özenli çevirisiyle ilk kez Türkçe olarak yayınlanmaktadır.
Schrader'in bu ‘sürpriz' kitabı, İstanbul'u seven herkes için gerçek bir armağan…