“Şehrengizler bir “kent monografisi” değildir. Bu sebeple bâzı bilgilerde ve hatırlayışlarda hatâ da olabilir. Çünkü o subjektif bir seyahatnâmedir. Şehrin ruhunu keşfetmek üzere yola çıkılmıştır...
Şehrengiz işte bu yolun serüvenidir. Yani yaman serüvendir.
Onların dilini bilmeyenler anlayamazlar…
Mehmet Kâmil Berse bu dili mükemmel bilmektedir ve bu imtiyâzla, bilinen şehrengiz tanımına farklı bir renk, bir tad ve farklı bir boyut getirmektedir.. Onun, “İstanbul Şehrengizi” toplantıları, “şehrengiz” tarifini mükemmele taşıyan benzersiz sohbetlerdi… Bu şehrengizin kapısına gelen ziyaretçisini yazar, artık nesli tükenmiş bir İstanbul çelebisi olarak karşılar. Ve onu bu aziz şehrin semalarında, sokaklarında, sahillerinde, meydanlarında ve her köşesinde, kendine yakışan tavırla ağırlar…
Mehmet Kâmil Berse, bu aziz adaşım, Kırım kökenli bir İstanbulludur, bir Fatih'lidir. Soylu bir geçmişe sahip olan ailesi, kuşaklar öncesi buraya göç etmiştir…
Şimdi bu seçilmiş ailenin İstanbullu ve kalem efendisi bir ferdi İstanbul'u yazarsa, onun algıladığı, okuduğu, hissettiği ve anlattığı şehir ile, İstanbullu olabilmek için zahmet çekmemiş, bedel ödememiş birinin anlattığı İstanbul aynı şehir olabilir mi?
Size sunulan bu kitap ve devam edecek olanlar, işte bu ailenin İstanbul'unu anlatmakta ve onu başka güneşlerin altında keşfetmektedir. Bu deryaya dalıp, onun marifet incilerini gönül sahillerine çıkarmaya çalışmaktadır…
Ve elhak, bunu bihakkın başarmaktadır..”
Dr. Mimar Kâmil Uğurlu
“Şehrengizler bir “kent monografisi” değildir. Bu sebeple bâzı bilgilerde ve hatırlayışlarda hatâ da olabilir. Çünkü o subjektif bir seyahatnâmedir. Şehrin ruhunu keşfetmek üzere yola çıkılmıştır...
Şehrengiz işte bu yolun serüvenidir. Yani yaman serüvendir.
Onların dilini bilmeyenler anlayamazlar…
Mehmet Kâmil Berse bu dili mükemmel bilmektedir ve bu imtiyâzla, bilinen şehrengiz tanımına farklı bir renk, bir tad ve farklı bir boyut getirmektedir.. Onun, “İstanbul Şehrengizi” toplantıları, “şehrengiz” tarifini mükemmele taşıyan benzersiz sohbetlerdi… Bu şehrengizin kapısına gelen ziyaretçisini yazar, artık nesli tükenmiş bir İstanbul çelebisi olarak karşılar. Ve onu bu aziz şehrin semalarında, sokaklarında, sahillerinde, meydanlarında ve her köşesinde, kendine yakışan tavırla ağırlar…
Mehmet Kâmil Berse, bu aziz adaşım, Kırım kökenli bir İstanbulludur, bir Fatih'lidir. Soylu bir geçmişe sahip olan ailesi, kuşaklar öncesi buraya göç etmiştir…
Şimdi bu seçilmiş ailenin İstanbullu ve kalem efendisi bir ferdi İstanbul'u yazarsa, onun algıladığı, okuduğu, hissettiği ve anlattığı şehir ile, İstanbullu olabilmek için zahmet çekmemiş, bedel ödememiş birinin anlattığı İstanbul aynı şehir olabilir mi?
Size sunulan bu kitap ve devam edecek olanlar, işte bu ailenin İstanbul'unu anlatmakta ve onu başka güneşlerin altında keşfetmektedir. Bu deryaya dalıp, onun marifet incilerini gönül sahillerine çıkarmaya çalışmaktadır…
Ve elhak, bunu bihakkın başarmaktadır..”
Dr. Mimar Kâmil Uğurlu