İstanbul'da Bir Çay

Stok Kodu:
9786057592637
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2022-02
Çeviren:
Mehmet Emin Özcan
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
50,00
9786057592637
744118
İstanbul'da Bir Çay
İstanbul'da Bir Çay
50.00

Asya ile Avrupa'yı, Doğu ile Batı'yı birbirine bağlayan; insanların, kültürlerin, medeniyetlerin kesişme noktası olan büyüleyici kent: İstanbul... Sébastien de Courtois bizi, âşık olduğu bu efsanevi kentin ruhuyla tanışmamız için şiirsel bir gezintiye davet ediyor. Bir Fransız yazarın gözünden kentimize ve kendimize bakıyoruz. “Ve bu gezinti, tıpkı diğer bütün azametli rüyalar gibi, bir adada başlıyor...”

“Çay, günün ve gecenin her saatinde içilebilir. Organizma her şeye uyum sağlamaya muktedirdir hatta Trabzon'un yüksek kesimlerinde bahçelerini gördüğüm, Türklerin siyah çayına bile… Ben de içtim bu çaydan. Doğal olarak. Türkiye'de çaydan uzak durmak zor, boşlukları dolduran bir içecek bu; insanın kendine gelmeye çalıştığı kayıp anların içeceği, ayrıca dostluğun içeceği. Çay sohbeti açar, kalpleri doldurur. Küçük tabureler üstünde, bel hafifçe öne eğilmiş hâlde, sanki yaşama sevincini ululayan bir Eski Çağ ayini yapar gibi içilir.”

Asya ile Avrupa'yı, Doğu ile Batı'yı birbirine bağlayan; insanların, kültürlerin, medeniyetlerin kesişme noktası olan büyüleyici kent: İstanbul... Sébastien de Courtois bizi, âşık olduğu bu efsanevi kentin ruhuyla tanışmamız için şiirsel bir gezintiye davet ediyor. Bir Fransız yazarın gözünden kentimize ve kendimize bakıyoruz. “Ve bu gezinti, tıpkı diğer bütün azametli rüyalar gibi, bir adada başlıyor...”

“Çay, günün ve gecenin her saatinde içilebilir. Organizma her şeye uyum sağlamaya muktedirdir hatta Trabzon'un yüksek kesimlerinde bahçelerini gördüğüm, Türklerin siyah çayına bile… Ben de içtim bu çaydan. Doğal olarak. Türkiye'de çaydan uzak durmak zor, boşlukları dolduran bir içecek bu; insanın kendine gelmeye çalıştığı kayıp anların içeceği, ayrıca dostluğun içeceği. Çay sohbeti açar, kalpleri doldurur. Küçük tabureler üstünde, bel hafifçe öne eğilmiş hâlde, sanki yaşama sevincini ululayan bir Eski Çağ ayini yapar gibi içilir.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat