Geçmiş, 35 yaşındaki Alice'in peşini bir türlü bırakmamaktadır; sonunda doğduğu şehre, İstanbul'a geri döner.
Onu İstanbul'a çeken neden, garip bir cinayete kurban giden arkeolog bir meslektaşının yarım bıraktığı misyonu tamamlamaktır. Aslında bu cinayet, son derece karmaşık olayların başlangıcıdır. Bu labirentin içine tesadüfen giren Alice'in kaderi, İstanbuldaki bir el yazmasının peşine düşen pek çok kişiyle kesişecektir.
Genç yaşında aşkı keşfeden tutkulu, yalnız bir sahaf Antonio; intihara eğilimli romantik ruhlu kızı Eda; sanat eserlerini yasadışı yollardan alıp satan umarsız antikacı Yahya; aldatılmanın acısını tadan, intikam ateşiyle yanan eşi Violeta; eski Ramazan davulcusu, yeni şoför Yunus...
İstanbul'da Bir El Yazması romanı, bizi Hıristiyanlığın Anadolu topraklarındaki beşiğine götüren sürükleyici bir macera romanıdır. Geçmişin hayaletleri, arzular ve duyguların karmaşık dünyası...
“Şeytana uyma” konusunda düşünmemizi sağlayan piskolojik bir hikaye. İstanbul'da Bir El Yazması, aslında kalbimizin ve alnımızın yazısı mıdır acaba?
Geçmiş, 35 yaşındaki Alice'in peşini bir türlü bırakmamaktadır; sonunda doğduğu şehre, İstanbul'a geri döner.
Onu İstanbul'a çeken neden, garip bir cinayete kurban giden arkeolog bir meslektaşının yarım bıraktığı misyonu tamamlamaktır. Aslında bu cinayet, son derece karmaşık olayların başlangıcıdır. Bu labirentin içine tesadüfen giren Alice'in kaderi, İstanbuldaki bir el yazmasının peşine düşen pek çok kişiyle kesişecektir.
Genç yaşında aşkı keşfeden tutkulu, yalnız bir sahaf Antonio; intihara eğilimli romantik ruhlu kızı Eda; sanat eserlerini yasadışı yollardan alıp satan umarsız antikacı Yahya; aldatılmanın acısını tadan, intikam ateşiyle yanan eşi Violeta; eski Ramazan davulcusu, yeni şoför Yunus...
İstanbul'da Bir El Yazması romanı, bizi Hıristiyanlığın Anadolu topraklarındaki beşiğine götüren sürükleyici bir macera romanıdır. Geçmişin hayaletleri, arzular ve duyguların karmaşık dünyası...
“Şeytana uyma” konusunda düşünmemizi sağlayan piskolojik bir hikaye. İstanbul'da Bir El Yazması, aslında kalbimizin ve alnımızın yazısı mıdır acaba?