1492'de İspanya'da sürülen Yahudiler için İstanbul'un adı 20. yüzyılın eşiğinde hala Konstantinopolis'tir. Rebecca Gatenyo bu şehirde, kuşakların birbirini izlediği ve benzeştiği bir buena familia'da (iyi aile) dünyaya gelir. Bu roman, Haliç kıyılarında donmuş gibi görünen zamana karşı bir sabırsızlık çığlığıdır. Üçlü bir laneti dile getirir; kadın, doğulu ve Yahudi olarak doğmuş olmanın sıkıntısıdır bu, bir de tarihin tuzağına düşmüş bir cemaate ait olmanın. Ana dili, İspanyolca ve Alliance İsraelite Üniverselle'in dayattığı Fransız kültürü arasında parçalanan Rebecca bizi sonsuz bir özgürlük arayışının peşinde Asya'dan Avrupa'ya ve Amerika'ya sürüklüyor. Bu süreç Birinci Dünya Savaşı, aile dramları ve Osmanlı azınlıklarının toptan göçü ile sarsılacaktır.
Doğduğu dünyanın ilerisinde olan, onun tarafından dışlanan Rebecca yaşamak için ihtiyaç duyduğu sevgiye ve kabule ulaşmayı başarabilecek mi?
1492'de İspanya'da sürülen Yahudiler için İstanbul'un adı 20. yüzyılın eşiğinde hala Konstantinopolis'tir. Rebecca Gatenyo bu şehirde, kuşakların birbirini izlediği ve benzeştiği bir buena familia'da (iyi aile) dünyaya gelir. Bu roman, Haliç kıyılarında donmuş gibi görünen zamana karşı bir sabırsızlık çığlığıdır. Üçlü bir laneti dile getirir; kadın, doğulu ve Yahudi olarak doğmuş olmanın sıkıntısıdır bu, bir de tarihin tuzağına düşmüş bir cemaate ait olmanın. Ana dili, İspanyolca ve Alliance İsraelite Üniverselle'in dayattığı Fransız kültürü arasında parçalanan Rebecca bizi sonsuz bir özgürlük arayışının peşinde Asya'dan Avrupa'ya ve Amerika'ya sürüklüyor. Bu süreç Birinci Dünya Savaşı, aile dramları ve Osmanlı azınlıklarının toptan göçü ile sarsılacaktır.
Doğduğu dünyanın ilerisinde olan, onun tarafından dışlanan Rebecca yaşamak için ihtiyaç duyduğu sevgiye ve kabule ulaşmayı başarabilecek mi?