"İşlediğim konular esas itibariyla, birbirini takip eden iki bölümde ele alınmıştır. Birinci bölüm halen, İstanbul'da yaşamlarını sürdüren Rum, Ermeni, Musevi vs. azınlıkları gibi, gerçek anlamda "Osmanlı bakiyesi" olan, Bulgar asıllı cemaatimizle ilgili bir araştırmadır.
18. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın ortalarına kadar geçen süreyi kapsayan bu bölümde, toplumumuzda büyük saygınlık kazanmış ünlü tarihçilerimizin eserleriyle yine güvenilir bazı Bulgaristan menşeli kaynaklar esas alınarak, her türlü sübjektif iddianın dışında, tamamen somut verilere dayanan, tarafsız bir sunum amaçlanmıştır.
Yaşanan tarihsel süreç açısından belirli bir bütünlüğü sağlayıp arz ettikleri iç içeliği ortaya koyabilmek amacıyla, İstanbul'daki cemaatle birlikte, Bulgaristan, Doğu Rumeli ve Makedonya'da cereyan etmiş bazı gelişmeler de, belli bir ölçüde dikkate alındı ve bunların yarattıkları toplumsal sonuçlar, çeşitli açılardan değerlendirildi.
1950'den sonrasını kapsayan ikinci bölümde, esas olarak iki şey amaçlanmıştır: Bir yandan Bulgar cemaatinin içinde ve dışında gelişen bazı olaylarla bu olaylara ilişkin hatıralara yer vermek; diğer yandan ise, günümüzün gençlerine Bulgar cemaatinin de yaşadığı, bir zamanların İstanbul kentini ve oradaki günlük yaşamı tasvir ederek, zaman içinde izlenen değişimi, kişisel bir bakış açısıyla yorumlamak..."
-Georgi P.Kostandov-
"İşlediğim konular esas itibariyla, birbirini takip eden iki bölümde ele alınmıştır. Birinci bölüm halen, İstanbul'da yaşamlarını sürdüren Rum, Ermeni, Musevi vs. azınlıkları gibi, gerçek anlamda "Osmanlı bakiyesi" olan, Bulgar asıllı cemaatimizle ilgili bir araştırmadır.
18. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın ortalarına kadar geçen süreyi kapsayan bu bölümde, toplumumuzda büyük saygınlık kazanmış ünlü tarihçilerimizin eserleriyle yine güvenilir bazı Bulgaristan menşeli kaynaklar esas alınarak, her türlü sübjektif iddianın dışında, tamamen somut verilere dayanan, tarafsız bir sunum amaçlanmıştır.
Yaşanan tarihsel süreç açısından belirli bir bütünlüğü sağlayıp arz ettikleri iç içeliği ortaya koyabilmek amacıyla, İstanbul'daki cemaatle birlikte, Bulgaristan, Doğu Rumeli ve Makedonya'da cereyan etmiş bazı gelişmeler de, belli bir ölçüde dikkate alındı ve bunların yarattıkları toplumsal sonuçlar, çeşitli açılardan değerlendirildi.
1950'den sonrasını kapsayan ikinci bölümde, esas olarak iki şey amaçlanmıştır: Bir yandan Bulgar cemaatinin içinde ve dışında gelişen bazı olaylarla bu olaylara ilişkin hatıralara yer vermek; diğer yandan ise, günümüzün gençlerine Bulgar cemaatinin de yaşadığı, bir zamanların İstanbul kentini ve oradaki günlük yaşamı tasvir ederek, zaman içinde izlenen değişimi, kişisel bir bakış açısıyla yorumlamak..."
-Georgi P.Kostandov-